Examples of using "Einzuhalten" in a sentence and their turkish translations:
Antlaşma bizi zorluyor.
- Bir programımız var.
- Programa göre hareket ediyoruz.
Anlaşma anlaşmadır.
O sık sık sözlerini tutmayı unutur.
- Ahde vefa.
- Antlaşmalara uyulmalıdır.
Tutmak niyetinde olmadığın sözler verme.
Metronom tempo tutmanıza yardımcı olur.
...kamusal alanlarında bez yüz maskelerini kullanmanızı öneriyor."
Doktoru, Tom'a haftanın en az üç gününde alkol içmemesini önerdi.
Doktor Tom'a yatakta kalmasını ve mümkün olduğu kadar çok dinlenmesini söyledi.