Examples of using "Derselben" in a sentence and their turkish translations:
İkimiz de aynı taraftayız.
bunlar aynı üniversite de okudu
Herkes aynı dilde gülümser.
Onlar aynı şehirden geliyor.
Onlar aynı takımdalar.
Sizler aynı takımda mı oynuyorsunuz?
Bunların hepsi aynı çantada mıydı?
Aynı futbol takımında oynadık.
Mary ve ben aynı sınıftayız.
- Tom Mary ile aynı caddede yaşıyor.
- Tom Mary'nin yaşadığı aynı caddede yaşıyor.
Tom ve Mary aynı caddede yaşıyorlar.
Tom ve Mary aynı takımdalar.
Aynı gruptayız, değil mi?
Tom ve ben aynı sınıftayız.
Tom benimle aynı caddede yaşıyor.
Onunla aynı şehirdenim.
Tom ve ben aynı şirkette çalışıyoruz.
Onunla ben aynı sınıftayız.
Tom ve Mary aynı sınıftaydı.
Tom ve Mary aynı sınıftaydı.
Tom ve Mary aynı okulda öğretiyor.
Onunla ben aynı sınıftayız.
Tom ve onun erkek kardeşi aynı takımda oynuyor.
Hem Tom hem de ben aynı takımdayız.
Tom ve ben aynı sınıftaydık.
On yıldır aynı dairede yaşıyoruz.
bir yıl önce aynı öğrencilere yaptığınız sınavın
Daha çok haremlik selamlık olarak aynı ortamlarda bulunabiliyorlar
Aynı fikre sahibim.
Tom 25 yıldır aynı fabrikada çalışıyor.
Lahana, karnabahar, brokoli ve brüksellahanası aynı türün çeşitleridir.
Tom'un artık Mary'nin çalıştığı aynı şirkett çalıştığını duydum.
Annenle konuştuğun aynı dili babanla konuşur musun?
Tom'la aynı fikirdesin, değil mi?
Tom'la aynı fikirdesin, değil mi?
Farklı diller sadece şeylere farklı şekilde isim vermezler; onlar da tamamen farklı bakış açılarından görürler.
Ben birbirinizden nefret ettiğinizi biliyorum ama aynı takımdasınız, birlikte çalışmanız gerekiyor.
Onlar düşüncelerini değiştirmediler.
Soult, doğduğu kasabada 82 yaşında öldü - bugün bilinen olarak Saint-Amans-Soult
Mike ve Tom aynı sınıftalar.