Examples of using "Tüte" in a sentence and their turkish translations:
Hangi çanta sizinki?
Bu çanta yağlı.
- Bir çantaya ihtiyacın var mı?
- Bir çantaya ihtiyacınız var mı?
- Çanta lazım mı?
- Poşet lazım mı?
Onu çantaya koy.
Ben bir çanta aldım.
Çantadan hiçbir şey çıkarmayın.
Bunların hepsi aynı çantada mıydı?
Emily bir paket cips satın aldı.
Tom torbadan bir parça şeker aldı.
Tom bir çanta hatmi çıkardı.
Sanırım bir külah daha dondurma yiyeceğim.
Tom iki tane bilet ve bir tane patlamış mısır çantası aldı.
Çantana ne koydun?
Tom alışveriş sepetine bir kutu parçalanmış peynir koydu.
Tom mutfağa yürüdü, bir yiyecek çantası taşıyordu.
- Torbayı yapmak için koca bir parça kağıt kullandı.
- Çanta yapmak için büyük bir parça kâğıt kullandı.
Poşet yırtıldı ve domatesler yere döküldü.
Kasiyer müşterinin erzaklarını torbaya koydu.
Tom'un çantasında bir şey yok.
Tom gece yarısında uyandı ve bir paket cipsin hepsini yedi.
Kutulanmış şarap genellikle çok iyi değil.
Tom bir çanta elma satın aldı ve bir günde bunların üçte birini yedi
John'un beş elması var. Birini Mary'ye verir. Çantada kaç tane elma kalır?
Tom çantasından bazı şeyler çıkardı.
Seni Tom'la burada yalnız bırakmamın imkanı yok.