Examples of using "Bloßen" in a sentence and their turkish translations:
Tom çıplak elleriyle bir balık yakaladı.
Çıplak ellerle tencereye dokunma.
Basit araçlar ve çıplak elleriyle,
Seni çıplak ellerimle parçalayabilirim.
Dün sadece ellerimle büyük bir balık yakaladım.
Bunu izlemek acı vericiydi.
Sadece kan görme onu bitkin düşürüyor.
Tom'un üstü çıplak.
- Sadece nehir boyunca yüzmek fikri beni titretti.
- Nehri yüzerek geçmenin düşüncesi bile beni titretmeye yetti.
Çıplak gözle güneşe doğrudan doğruya bakmamalısın.
Gökyüzündeki garip cisim çıplak gözle görülebilirdi.
Dünyadan çıplak gözle kaç tane yıldız görülür?
Salyangoz yeme düşüncesi beni hasta hissettiriyor.
M31 de denilen Andromeda Galaxy karanlık, aysız gecelerde görülmek için yeterince parlaktır.