Examples of using "Topf" in a sentence and their turkish translations:
Tencere taşıyor.
Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.
Antik bir çanak çıkarıldı.
Çorba tencerede fokurduyor.
Bob demliği su ile doldurdu.
Her tencere için bir kapak var.
Tom demliği suyla doldurdu.
Çıplak ellerle tencereye dokunma.
Çorba pişirmek için büyük bir tencere kullanırım.
Ben çorbayı büyük tencerede pişiririm.
Suyu bir tencerede kaynatıyorum.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.
Tom demliği su ile doldurdu ve onu sobanın üstüne koydu.
Canlı bir ıstakozu kaynar su dolu bir kaba atmak acımasızca.
İşi eğlenceyle karıştırmaktan hoşlanmıyorum.