Examples of using "Beschlossen" in a sentence and their turkish translations:
Oraya gitmeye karar verdim.
Ben öğretmen olmaya karar verdim.
Kalmaya karar verdik.
Siz çocuklar buna ne zaman karar verdiniz?
Sessiz kalmaya karar verdik.
Daha sıkı çalışmaya karar verdiler.
Polis onu tutuklama karar verdi.
Tom evlenmeye karar verdi.
Beklemeye karar verdim.
Boston'a gitmeye karar verdim.
Oraya gitmeye karar verdim.
- Boston'dan ayrılmaya karar verdim.
- Boston'ı terk etmeye karar verdim.
- Boston'dan ayrılmayı düşünme kararı aldım.
Odaya girmeye karar verdiler.
Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.
Ben eğitime devam etmek için karar verdim.
Biz şimdilik burada kalmaya karar verdik.
- Tom bir vejetaryen olmaya karar verdi.
- Tom vejetaryen olmaya karar verdi.
Fransızca öğrenmeye karar verdim.
Bir mühendis olmaya karar verdim.
Boston'u ziyaret etmeye karar verdim.
Tom ve Mary John'u evlatlık almaya karar verdi.
- Tom'un onu yapmasına izin vermeye ne zaman karar verdin?
- Sen ne zaman Tom'un onu yapmasına izin vermeye karar verdin?
Şirket iki yeni sekreteri çalıştırmaya karar verdi.
Oraya yalnız gitmeye karar verdi.
O, şirketten ayrılmaya karar verdi.
Tom tavsiyeni görmezden gelmeye karar verdi.
Diyete başlamaya karar verdim.
Fransızca öğrenmeyi durdurmaya karar verdim.
Tom sigarayı bırakmaya karar verdi.
Tom ve Mary evlenmemeye karar verdiler.
Tom ve Mary sonunda evlenmeye karar verdi.
Ve böylece, onlar hemen harekete geçmeye karar verdiler.
Tom ve Mary John'u izlemeye karar verdi.
Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdiler.
Sue ve John uzun uzun düşündükten sonra yapmaya karar verdiler.
Mary sigarayı bırakmaya karar verdi.
- Fransızca çalışmaya başlamaya karar verdim.
- Fransızca okumaya karar verdim.
Gitmeyeceğimize karar verdim.
Japonya'ya gitmek için karar verdiniz mi?
Tom evini satmaya karar verdi.
Bugün mutlu olmayi seçiyorum.
Bunu tek başıma yapmaya karar verdim.
Top oyununun ertelenmesine karar verildi.
O, bir pilot olmak için kararını verdi.
Neye karar verdin?
Sonunda yurtdışına gitmek için kararını verdi.
Tom ve Mary evlilik danışmanlığına gitmeye karar verdi.
Almanya artık nükleer enerji kullanmamaya karar verdi.
Çift, çocuğu evlatlık almak için bir karar vermişti.
Mavi arabayı satın almaya karar verdim.
Bunu bugün yapmaya karar verdim.
üniversiteyi bırakma kararı aldı ve 1995 yılında
Yarın sabah bu kasabayı terk etmeye karar verdik.
Şekerleme yapmaya karar vermiştim.
Londra'nın bir banliyösüne yerleşmeye karar verdiler.
Onlar evlenmeye karar verdiler.
Yememiz için bir şey yapmaya karar verdim.
Boston'a yolculuğumu ertelemeye karar verdim.
Ben tekrar bir köpek bulundurmamaya karar verdim.
Onlar o yıl Virginia'ya yerleşmeye karar verdiler.
Toplantıyı önümüzdeki pazar gününe taşımaya karar verdik.
Onu sevdiğimi ona söylemeye karar verdim.
Onu sevdiğimi Mary'ye söylemeye karar verdim.
Onlar Tom'u kurtarmak için zamanda geriye seyahat etmeye karar verdiler.
Tom'a onu sevdiğimi söylemeye karar verdim.
Onu sevdiğimi ona söylemeye karar verdim.
Ona onu sevdiğimi söylemeye karar verdim.
Rezervasyonlarınıza rağmen, yapmaya karar verdiğimizi yapacağız.
Onun işini terk etmek için karar verdiğini bilmiyordum.
Bu yaz Fuji dağına tırmanmaya karar verdik.
Tom'un Mary'nin partisine gitmesine izin vermeye karar verdim.
Sonunda John ve Sue elmayı ikiye bölmeye karar verdiler.
Peter yarın ayrılmaya karar verdi.
O kadar çok yağmur yağıyordu ki evde kalmaya karar verdik.
Tom'a onu sevdiğimi söylemeye karar verdim.
Partiye gitmeyeceğime karar verdim.
- Uzun tartışmadan sonra, tatilimizi İspanya'da geçirmeye karar verdik.
- Uzun istişareden sonra, tatilimizi İspanya'da geçirmeye karar verdik.
o dönemde alınan bakanlar kurulu kararıyla müze yapılmasına karar verildi
Kendi çocuklarından birine sahip olmak yerine bir çocuk evlat edinmeye karar verdiler.
İşimi bırakmaya ve dünya çapında bir gezi yapmaya karar verdim.
Onların kendi çocukları olmadığı için bir kız evlat edinmeye karar verdiler.
Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da yaşamaya karar verdi.
Hükümet, çok yüksek gelirlere özel bir vergi uygulamaya karar verdi.
Bir apartman inşa etmek için eski evlerini yıkmaya karar verdiler.
- Tom ve Mary çocuklarıyla daha fazla fransızca konuşmamaya karar verdiler.
- Tom ve Mary artık çocuklarıyla Fransızca konuşmamaya karar verdi.
Tekrar denemeye karar verdim.
O kadar çok yağmur yağıyordu ki onu başka bir gün ziyaret etmeye karar verdik.
Dün gece uyuyamadım, bu yüzden bir korku filmi izlemeye karar verdim.
Birçok gezgin gidecekleri yerlere trenle seyahat etme yerine bir araba kiralamaya karar verdiler.
Japonya'ya gitmeye karar verdin mi?
Tom Boston'a taşınmamaya karar verdi.
Ona gerçeği söylemeye karar verdim.
Neden Fransızca öğrenmeye karar verdin?
Erkek kardeşi yurt dışından dönünceye kadar düğünü ertelemeye karar verdiler.