Examples of using "Lehrerin" in a sentence and their turkish translations:
- O bir öğretmen.
- O bir öğretmendir.
Ben muallime idim.
Mary bir öğretmen olmak istiyor.
Benim annem bir öğretmendir.
O bir öğretmen olmak istedi.
O bizim öğretmenimiz.
O, benim öğretmenimdir.
O bir öğretmen oldu.
- Tom'un karısı bir öğretmendir.
- Tom'un eşi öğretmendir.
Neden öğretmen oldun?
Mary tek kadın öğretmendi.
O bir öğretmendi.
Benim öğretmenim Bayan Li'dir.
Benim annem de bir öğretmen.
Mary harika bir öğretmen.
Ben iyi bir öğretmenim.
Bir öğretmen olmayı seviyorum.
Sanki bir öğretmenmiş gibi konuşuyor.
- O bir öğretmen.
- O bir öğretmendir.
O çok iyi bir öğretmendir.
O bir öğretmene benziyor.
Ben bir öğretmenim.
O hâlâ bir öğretmen olarak çalışıyor mu?
Tom bir öğretmen ile evlidir.
Sen bir öğretmensin.
Bu, öğretmenimin çantası.
Sen bir öğretmen misin?
Öğretmen öğrencileri tarafından çevriliydi.
Çok geçmeden, o iyi bir öğretmen olacak.
O, öğreterek yaşamını kazanır.
O çocuk öğretmenine aşık.
Tom Mary'nin bir öğretmen olduğunu biliyordu.
Marie okulda öğretmen olarak çalışıyor.
Ben bir doktor ya da hemşire ya da öğretmen olmak istiyorum.
İşte hocamız geliyor.
O, öğretmeni seviyor.
O senin öğretmenin mi?
- Ben de bir öğretmenim.
- Ben de öğretmenim.
Öğretmene soralım.
Öğretmen olarak çalışıyorum.
Öğretmenimiz yaşına göre genç görünüyor.
Öğretmen samimiyetsiz.
Öğretmen olmak istiyorum.
Öğretmen değil misin?
Öğretmen sessizce konuşur.
Öğretmen günlük çalışmanın önemini vurguladı.
Öğretmenimiz nadiren güler.
Onun annesi bir okul öğretmeniydi.
Bir öğretmen olacağım.
Ben Tom'un öğretmeniydim.
Asker bir öğretmen oldu.
Öğretmen haklı.
Ben öğretmen olmaktan hoşlanıyorum.
Sen öğretmensin.
- Öğretmen değilim.
- Ben bir öğretmen değilim.
- Ben öğretmen değilim.
Bu öğretmen nasıl ?
Tom, Mary'nin öğretmen olmak için biçilmiş kaftan olduğunu düşünmüyor.
Öğretmen genç miydi?
Öğretmen nerede?
- Öğretmenim kim?
- Benim öğretmenim kim?
Ben Tom’un öğretmeniyim.
Ben de öğretmenim.
Ve öğretmensiniz, doğru mu?
Öğretmenimiz bize ne zaman başlayacağımızı söyledi.
Onun arzusu iyi bir öğretmen olmaktır.
Öğretmenin olacağım.
Benim en küçük kız kardeşim bir öğretmendir, en büyük kardeşim ise bir tıp doktorudur.
Öğretmen çok kızmıştı.
Bir öğretmen olmaya niyet ettim.
Öğrenci öğretmene hakaret etti.
Bu çocukla konuşmaya çalışan kadın bir öğretmen.
Öğretmenimiz dün, bugün bir sınav olacağımızı söyledi.
"Ben bir öğretmenim." "Ben de."
Ben yeni öğretmenim.
Sen yeni öğretmen misin?
- Bir öğretmendim.
- Ben bir öğretmendim.
- Ben öğretmendim.
Öğretmen ayağa kalkmamı söyledi.
Bir öğretmen olmalıydım.
Ben sadece bir öğretmenim.
Harika bir öğretmenim vardı.
Öğretmenin tarafından azarlandın mı?
Sen bir öğretmensin, değil mi?
Öğretmen öğrencilerini denetliyor.
Onlar öğretmenlerini beklediler.
Ben iyi bir öğretmenim.
Bundan sonra ne yapacağımı öğretmenime sordum.
Öğretmenle tanışmak istiyorum.
Müthiş bir öğretmenim var.
Hiç öğretmenlik yaptın mı?