Examples of using "Arbeitsplatzes" in a sentence and their turkish translations:
Tom çalıştığı yere yakın yaşamak istiyordu.
Central Park çalıştığım yere yakındır.
Tom'un çalıştığı yere yakın bir daire bulması gerekiyor.
Bu denli sevdiği işini kaybetmesi Meryem'e büyük bir darbe oldu.
Tom çalıştığı yerden çok uzakta olmayan bir daire bulmalı.