Examples of using "Arbeiten“" in a sentence and their turkish translations:
İşe git.
Çalışmalısın.
Şu anda çalışıyoruz.
Onlar burada mı çalışıyorlar?
bu sefer iş
Çalışıyoruz.
Çalışalım.
Onlar çalışıyor.
Çalışıyor musunuz?
Yarın çalışacağız.
- Sıkı çalışmalısın.
- Sıkı çalışman gerekiyor.
- Pazar günleri çalışmak zorunda mısın?
- Pazar günleri çalışmak zorunda mısınız?
Bir adam çalışmak zorundadır.
Burada çalışabilir miyim?
işçilerin çalışmak zorunda kaldığı
Erkekler çalışmalı.
- Ben çalışacağım.
- Çalışacağım.
- Çalışmak zorundayım.
- Çalışmam gerekiyor.
Çalışmaktan nefret ederim.
Onlar gece çalışırlar.
Birlikte çalışıyoruz.
Tom çalışmak istiyor.
Onun üzerinde çalışıyoruz.
Kadınlar çalışıyor.
Çalışmak zorundaydım.
Nerede çalışıyorsunuz?
Kızlar çalışır.
Burada mı çalışıyorlar?
Biz çalışacağız.
Tom çalışacak.
Hâlâ çalışıyoruz.
Hepimiz çalışıyoruz.
Onlar üst katta çalışıyor.
İşe git, Tom.
Ben çalışmak istiyorum.
Babalar çalışıyorlar.
O çalışacak.
- Pazartesi günleri çalışır mısınız?
- Pazartesileri çalışır mısınız?
Tom çalışmak istiyordu.
Annem iş başında.
Burada kaç kişi çalışıyor?
Düşünmek değil çalışmak zorundasın.
- Daha çok çalışmanı istiyorum.
- Daha sıkı çalışmanı istiyorum.
Biz pazar günü asla çalışmayız.
Onlar sadece gün boyunca çalışırlar.
Biz büyük bir takımız.
Sizin için çalışıyoruz.
Ben çalıştığını düşündüm.
Daha hızlı çalışmalıyız.
Çalışmak istemiyorum.
- Yarın çalışmak zorundayım.
- Yarın çalışmam gerekiyor.
Neden çalışmak zorundayım?
- Çok çalışmalısın.
- Çok çalışmak zorundasın.
Şimdi çalışmam gerekiyor.
Biz şimdi onun üzerinde çalışıyoruz.
Onlar benim için çalışırlar.
Senin çalışıyor olman gerekiyor.
Sen de orada mı çalışıyorsun?
Biz yarın beraber çalışalım mı?
Bugün çalışmak zorundayım.
Daha hızlı çalışmak zorundayız.
Biz her zaman birlikte çalışırız.
Onlar gerçekten çok çalışır.
Biz şimdi birlikte çalışıyoruz.
Onlar çok fazla çalışır.
Biz bu gece çalışacağız.
Tom çok çalışacak.
- Çabuk çalışmalısın.
- Çabuk çalışman gerekiyor.
Tom çalışamaz.
Yalnız çalışacağım.
Onlar gece çalışmazlar.
Kim için çalışıyorsunuz?
Çalışmaya çalışıyorum.
Yarın çalışmaları gerekiyor.
Burada çalışmak ister misin?
Çalışıyor musunuz?
Daha çok çalışmalısın.
Biz çok çalışmalıyız.
Şimdi ne üzerinde çalışıyorsunuz?
Pazartesi günleri çalışmak zorundayım.