Examples of using "Angefangen" in a sentence and their turkish translations:
Ne zaman başladın?
- Tom çoktan başladı.
- Tom zaten başladı.
bunları inşa etmeye başladık.
Bunu o başlattı.
O onu başlattı.
Daha az önce başladım.
Mary zaten başladı.
O böyle başladı.
- Sen başlattın!
- Başlatan sendin!
Tekrar başladı.
Zaten başladı.
Yağışlı sezon başladı.
Biz henüz başladık.
O ne zaman başladı?
Onun hepsi nerede başladı?
Tom az önce başladı.
Başlamadım.
Onun hepsi bundan dolayı başladı.
O ona başladı.
- Tom ona başladı.
- Tom onu başlattı.
O ona başladı.
Mary ona başladı.
Müzakereler başladı.
Ne zaman başladın?
Ama Tom başlattı!
Az önce yağmur yağmaya başladı.
Ne zaman şarkılar yazmaya başladın?
Mary henüz başlamadı.
Yağmur yağmaya başlamıştı.
Film başladı mı?
Beyzbol sezonu açıldı.
Biz henüz başlamadık.
Henüz başlamadım.
Sadece yeni başladım.
"Bunu o başlattı!" "Hayır, sen başlattın."
Toplantı çoktan başladı.
Bütün bunlar nasıl başladı?
Kar yağmaya başladı.
Tom şarkı söylemeye başladı.
Onu yapmaya zaten başladım.
Yine flört etmeye başladım.
Saat altıda başlıyoruz.
Yolculuk henüz başladı.
Gerçekten yavaş başladık.
Film zaten başladı.
Daha az önce başladım.
Ali gitara başladı.
Latince eğitimine ne zaman başladın?
- Fransızca öğrenmeye başladın mı?
- Fransızca öğrenmeye çoktan başladın mı?
Garip biçimde davranmaya başladı.
Neden Fransızca öğrenmeye başladın?
Fransızca öğrenmeye ne zaman başladın?
İngilizce çalışmaya başladın mı?
Ne zaman yağmur başladı?
Tomoko neredeyse ağlamaya başladı.
Az önce kar yağmaya başladı.
- Az önce yağmur yağmaya başladı.
- Sadece yağmur yağmaya başladı.
O, on dakika önce başladı.
Hayat henüz başladı.
O başladı.
- Tekrar yağmaya başladı.
- Yağmur tekrar yağmaya başladı.
Bu adil değil. Bunu o başlattı.
Konser henüz başlamadı.
Tom, Fransızca çalışmaya başladı.
Film henüz başlamadı.
- Fransızca öğrenmeye başladın mı?
- Fransızca çalışmaya başladın mı?
Fransızca öğrenmeye başladım.
Kavgayı kim başlattı?
Ben sadece ağlamaya başladım.
O zaman anlamaya başladım.
Su kaynamaya başladı.
Tom planör uçuşu çalışmaya başladı.
Esperanto öğrenmeye başladın.
Mary neredeyse ağlamaya başladı.
Tom neredeyse ağlamaya başladı.
İngilizce öğrenmeye başladı.
Yapraklar renk değiştirmeye başladı.
Dün yeni bir kitaba başladım.
Tom çoktan başladı.
Ben sadece Fransızca çalışmaya başladım.
İngilizce öğrenmeye ne zaman başladın?