Examples of using "Absolute" in a sentence and their turkish translations:
Onun mutlak gücü var.
Tom'un mükemmel adımı var.
Mutlak kulağım var.
İskoç Ulusal Partisi İskoç Parlamentosunda genel çoğunluğunu kaybetti.
Sınıf arkadaşlarımın bazıları yeni internet kullanıcısıdır; onlar bilgisayar bilimleri hakkında hiçbir şey bilmiyorlar.
Bir bilgisayar şimdi mutlak bir ihtiyaçtır.