Translation of "Ahnung" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Ahnung" in a sentence and their turkish translations:

- Keine Ahnung.
- Ich habe keine Ahnung.
- Ich hab keine Ahnung.

- Hiçbir fikrim yok.
- Bir fikrim yok.

Keine Ahnung.

- Beni aşar.
- Aklım ermez.

- Du hast keine Ahnung.
- Ihr habt keine Ahnung.
- Sie haben keine Ahnung.

Senin hiçbir fikrin yok.

- Ich weiß nicht.
- Keine Ahnung.
- Ich habe keine Ahnung.

Hiçbir fikrim yok.

Ich hab keine Ahnung.

Biliyorsam kahrolayım.

Tom hat keine Ahnung.

Tom hiçbir şey bilmiyor.

Ich habe keine Ahnung.

Hiçbir fikrim yok.

Ich hatte keine Ahnung.

Hiçbir ipucum yoktu.

- Hast du eine Ahnung, was ist?
- Habt ihr eine Ahnung, was ist?

Neyin yanlış olduğuna dair bir fikrin var mı?

Ich habe wirklich keine Ahnung.

Gerçekten hiçbir fikrim yok.

- Ich weiß nicht.
- Keine Ahnung.

- Bilmiyorum.
- Bilmem.

„Wo ist Tom?“ – „Null Ahnung.“

"Tom nerede?" "Bilmiyorum."

Du hast keine Ahnung, oder?

- Hiçbir düşüncen yok, değil mi?
- Hiç fikrin yok, değil mi?

Hast du eine Ahnung, wieso?

Sebebine dair herhangi bir fikrin var mı?

Tom hatte überhaupt keine Ahnung.

Tom tamamen habersizdi.

- Hast du eine Ahnung, wovon ich rede?
- Habt ihr eine Ahnung, wovon ich rede?
- Haben Sie eine Ahnung, wovon ich rede?
- Haben Sie eine Ahnung, wovon ich spreche?

Ne hakkında konuştuğuma dair herhangi bir fikrin var mı?

- Hast du eine Ahnung, wer das war?
- Haben Sie eine Ahnung, wer das war?
- Habt ihr eine Ahnung, wer das war?

Onun kim olduğu konusunda herhangi bir fikrin var mı?

- Hast du eine Ahnung, wer dahinterstecken könnte?
- Habt ihr eine Ahnung, wer dahinterstecken könnte?
- Haben Sie eine Ahnung, wer dahinterstecken könnte?

Bunun arkasında kimin olabileceği ile ilgili bir fikrin var mı?

- Ich habe keine Ahnung, wo er wohnt.
- Ich habe keine Ahnung, wo er lebt.

Onun nerede yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yok.

Ich habe da so eine Ahnung.

Ben bir önseziye sahibim.

Tom hat vom Programmieren keine Ahnung.

Tom bilgisayar programlama hakkında bir şey bilmiyor.

Keine Ahnung. Bringen wir’s in Erfahrung!

Bilmiyorum. Öğrenelim!

Tom hat vom Küssen keine Ahnung.

Tom kötü bir öpücü.

Er hatte überhaupt keine Ahnung davon.

- Onun hakkında bir şey bilmiyordu.
- O konuda bir şey bilmiyordu.

Ich habe nicht die leiseste Ahnung.

En ufak bir ipucum yok.

Ich habe nicht die geringste Ahnung.

En ufak bir fikrim yok.

Sie hatte von nichts eine Ahnung.

Onun hiçbir şey hakkında bir ipucu yoktu.

- Du hast keine Ahnung, was passiert ist, oder?
- Ihr habt keine Ahnung, was passiert ist, oder?
- Sie haben keine Ahnung, was passiert ist, oder?

Ne olduğuna dair hiçbir fikrin yok, değil mi?

- Ich hatte keine Ahnung, dass du hier bist.
- Ich hatte keine Ahnung, dass ihr hier seid.
- Ich hatte keine Ahnung, dass Sie hier sind.

Burada olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu.

- Haben Sie irgendeine Ahnung, wer das getan hat?
- Habt ihr irgendeine Ahnung, wer das getan hat?
- Hast du irgendeine Ahnung, wer das getan hat?

Bunu kimin yaptığına dair herhangi bir fikrin var mı?

- Hast du eine Ahnung, wer im Nachbarzimmer ist?
- Haben Sie eine Ahnung, wer im Nachbarzimmer ist?
- Habt ihr eine Ahnung, wer im Nachbarzimmer ist?

Bitişik odada kimin olduğu hakkında bir fikrin var mı?

- Tom hat keine Ahnung, was er tun soll.
- Tom hat keine Ahnung, was er machen soll.

Tom'un ne yapacağı hakkında fikri yoktu.

- Hast du irgendeine Ahnung, wohin Tom gegangen ist?
- Hast du irgendeine Ahnung, wo Tom hingegangen ist?

Tom'un nereye gittiğine dair bir fikrin var mı?

- Tom hatte keine Ahnung, wie müde Mary war.
- Tom hatte keine Ahnung, wie erschöpft Mary war.

Tom Mary'nin ne kadar yorgun olduğuna dair hiçbir fikri yoktu.

Ich habe keine Ahnung, was los ist.

Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.

Tut mir leid, ich habe keine Ahnung.

Üzgünüm, bir fikrim yok.

Wir haben keine Ahnung, wo er ist.

Onun bulunduğu yer hakkında hiçbir fikrimiz yok.

Ich habe keine Ahnung, wo sie wohnt.

Onun nerede yaşadığı hakkında fikrim yok.

Ich habe keine Ahnung, wer sie ist.

Onun kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.

Sie hatte keine Ahnung, was ich sagte.

Ne söylediğim hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tom hatte keine Ahnung, wohin Maria ging.

Tom'un Mary'nin nereye gittiği hakkında hiçbir fikri yoktu.

Ich habe keine Ahnung, was mich erwartet.

Ne beklendiği hakkında hiçbir fikrim yok.

Ich hatte keine Ahnung, was mich erwartete.

Ne bekleyeceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu.

Ich habe keine Ahnung, wie das funktioniert.

Nasıl çalıştığı hakkında bir fikrim yok.

Ich habe keine Ahnung, wie es funktioniert.

Onun nasıl çalıştığına dair hiçbir fikrim yok.

Ich habe keine Ahnung, wovon er redet.

Onun ne hakkında konuşuyor olduğuna dair hiçbir fikrim yok.

Ich habe keine Ahnung, wer das war.

Onun kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.

Ich habe von Kokain überhaupt keine Ahnung.

Ben kokain hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

Ich habe keine Ahnung, wie er entkam.

Onun nasıl kaçtığı hakkında hiç fikrim yok.

Ich habe keine Ahnung, was das bedeutet.

Bunun ne anlama geldiği hakkında fikrim yok.

Ich habe keine Ahnung, wo Tom ist.

Tom'un nerede olduğu hakkında hiç fikrim yok.

Ich habe keine Ahnung, wo Tom hinging.

Tom'un nereye gittiği hakkında hiç fikrim yok.

Tom hat keine Ahnung, wer Maria ist.

Tom'un Mary'nin kim olduğuna dair hiç fikri yok.

Tom hatte keine Ahnung worüber Marie sprach.

Tom'un Mary'nin neden bahsettiği hakkında hiçbir fikri yoktu.

Ich hatte keine Ahnung, wer das war.

Kim olduğu hakkında fikrim yoktu.

Ich habe keine Ahnung, was du meinst.

Ne demek istediğin hakkında hiçbir fikrim yok.

Sie hatte keine Ahnung, wovon ich sprach.

Onun konuştuğum şey hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tom hatte keine Ahnung, wovon ich sprach.

Tom'un konuştuğum şey hakkında hiçbir fikri yoktu.

„Ich habe keine Ahnung“, sagte Tom aufrichtig.

Tom dürüstçe "hiçbir fikrim yok" dedi.

„Ich habe keine Ahnung“, sagte sie aufrichtig.

O dürüstçe "hiçbir fikrim yok" dedi.

Du hast keine Ahnung, wovon du sprichst.

Ne hakkında konuştuğuna dair bir ipucun yok.

Tom hatte keine Ahnung, dass ich käme.

Tom'un burada olacağıma dair hiçbir fikri yoktu.

Hast du irgendeine Ahnung, wo wir sind?

Nerede olduğumuza dair bir fikrin var mı?

Hast du irgendeine Ahnung, was das ist?

Onun ne olduğuna dair bir fikrin var mı?

Ich habe keine Ahnung, was das ist.

Bunun ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok.

Ich habe keine Ahnung, wo ich hinsoll.

Nereye gideceğim konusunda hiçbir fikrim yok.

Ich hatte keine Ahnung, wer sie war.

Onun kim olduğu hakkında bir fikrim yoktu.

Tom hat überhaupt keine Ahnung vom Angeln.

Tom balıkçılık ile ilgili ilk şeyi bilmiyor.

Tom hat überhaupt keine Ahnung vom Kochen.

Tom aşçılık hakkında bir şey bilmiyor.

Keiner hatte eine Ahnung, was ich wollte.

Hiç kimsenin ne istediğim konusunda bir fikri yoktu.

Ich hatte keine Ahnung, wo ich war.

Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Tom hatte keine Ahnung, wo Maria war.

Tom'un, Mary'nin nerede olduğu hakkında herhangi bir fikri yoktu.

Layla hatte keine Ahnung, was los war.

Leyla'nın neler olduğu hakkında hiçbir düşüncesi yoktu.

Tom hatte keine Ahnung, warum alle lachten.

Tom'un herkesin neden güldüğüne dair hiçbir fikri yoktu

- Ich hatte keine Ahnung, dass du kein Französisch sprichst.
- Ich hatte keine Ahnung, dass Sie kein Französisch sprechen.
- Ich hatte keine Ahnung, dass ihr kein Französisch sprecht.

Fransızca konuşamadığına dair hiçbir fikrim yoktu.

- Du hast keine Ahnung, wer das ist, nicht wahr?
- Ihr habt keine Ahnung, wer das ist, nicht wahr?
- Sie haben keine Ahnung, wer das ist, nicht wahr?

Onun kim olduğuna dair hiçbir fikrin yok, değil mi?

- Du hast keine Ahnung, was das bedeutet, nicht wahr?
- Ihr habt keine Ahnung, was das bedeutet, nicht wahr?
- Sie haben keine Ahnung, was das bedeutet, nicht wahr?

Onun ne anlama geldiği hakkında hiçbir fikrin yok, değil mi?

- Du hast überhaupt keine Ahnung, wo wir sind, stimmt’s?
- Ihr habt überhaupt keine Ahnung, wo wir sind, stimmt’s?
- Sie haben überhaupt keine Ahnung, wo wir sind, stimmt’s?

Nerede olduğumuz konusunda bir fikrin yok, değil mi?

- Tom hatte keine Ahnung, wann Mary nach Hause kommen würde.
- Tom hatte keine Ahnung, wann Mary heimkommen würde.

Tom, Mary'nin eve ne zaman geleceğini bilmiyordu.

- Ich hatte ja keine Ahnung, dass du tanzen kannst!
- Ich hatte ja keine Ahnung, dass Sie tanzen können!

Dans edebildiğin hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Hat man irgendeine Ahnung, was es kosten wird.

veya sonra ne kadar tutacağını bilmiyorsunuz.

Hast du eine Ahnung, warum Tom verschwunden ist?

Tom'un neden kaybolduğuna dair bir fikrin var mı?

Ich hatte eine Ahnung, dass etwas nicht stimmte.

Bir şeyin doğru olmadığına dair bir önsezim vardı.