Examples of using "Rücken" in a sentence and their turkish translations:
Onun sırtına masaj yaptı.
Sırtım gergin.
Sırtım tekrar acıyor.
Sırtım ağrıyor.
O onun sırtını sıvazladı.
Küçük aileler birbirlerine yaklaşır.
alıyorlar sırtlarına
Sırtımda biraz ağrım var.
Sırtınızı dik tutun.
Sırtım beni öldürüyor.
O sırt üstü yatıyordu.
Tom'un arkasında saklı bir şeyi var.
Onun sırtına masaj yaptı.
Tom sırtüstü uyur.
O sırtüstü uyuyor.
Sırtım hala ağrıyor.
Sırtım serttir.
Asla arkandan bir şey yapmam.
Sırtımda kötü bir ağrı var.
Şimdi bunu biraz irdeleyelim,
Tom sırtüstü uzandı.
Tom arkasında bir şey saklıyordu.
O onun sırtını sıvazladı.
Sırtımı ovalayabilir misin?
Tom genellikle sırtüstü uyur.
O sırtüstü uzandı.
Sırtımı kaşıyabilir misin?
Sırtıma biraz losyon sürer misin?
O arkasını bana döndü.
Sırtım hala ağrıyor.
Tom, Mary'yi sırtında taşıdı.
O, sırtına bir sıcak su şişesi koydu.
onu sırtında taşıyor tırtılın sırtından inmiyor
- Sırtım hâlâ acıyor.
- Sırtım hala ağrıyor.
Ağır çantayı sırtımda taşıdım.
bu tırtılların sırtında yaşıyorlar
alıyorlar sırtlarına bitlerini devam
Üstüme bir ürperti geldi.
İnsanların arkasından konuşmamalısın.
Biz iflasın eşiğindeyiz.
O, sırtında bir sırt çantası taşıyor.
O, sırtında bir bebek taşıdı.
Onun arkasından böyle bir şey söyleme!
Onun yokluğunda böyle bir şey söyleme.
Dedesini sırtında taşıdı.
Onun arkasından ona gülerler.
Sırtını duvara dayamış duruyordu.
O, sırtında bir ağrı hissetti.
Tom kitabı arkasına sakladı.
Tom, Mary'nin arkasından konuştu.
Tom sırtında oğlunu taşıyordu.
Arkanda saklı ne var?
Kendi sırtını göremezsin.
Mary, oğlunu sırtında taşıdı.
Tom omurgasına giden bir ürperti hissetti.
Onun arkasından dedikodu yaptığımı düşünüyor.
Sırtından bir damla ter aktı.
Bebeği sırtında taşıyordu.
O, plajda sırtüstü yatıyordu.
Hasta sırtüstü uzanıyor.
Tom'un sırtında bir yılan dövmesi var.
Tom arkasında bazı belgeler sakladı.
Tom sırtından bir ameliyat olmak zorunda.
Tom'un elleri arkasında bağlıydı.
Tom sırtında bir ağrı hissetti.
Tom, sırtında bir bıçakla öldü.
Sırtımda bir şeylerin olduğunu hissediyorum.
Sırtıma bir şeylerin tırmandığını hissediyorum.
Oğlunu sırtında taşıdı.
Sırtımda bir şeyin süründüğünü hissettim.
Tek başıma sırtıma masaj yapamam.
Sırtımda bir ağrım var.
- Tom'u arkasından vuramazsın.
- Tom'u sırtından vuramazsın.
Kızlar onun hakkında onun arkasından konuştular.
- Tom'a kalleşlik edildi.
- Tom sırtından bıçaklandı.
O sırtından bıçaklandı.
Çocuk hırsızları Tom'un ellerini arkasından bağladılar.
O, eski geleneğe sırtını döndü.
Birisi sırtıma vurdu.
Hey, arkanda ne saklıyorsun?
O, kişileri sadece arkalarından eleştirebilir.
- "Arkanda ne saklıyorsun?" "Hiçbir şey."
- "Arkanda ne gizliyorsun?" "Hiçbir şey."
Ayılar genellikle sırtlarını ağaç gövdelerinde kaşırlar.
Arkanızda ne sakladığınızı bana gösterin!
Jack'in arkasından konuşmamalısın.
Onların arkalarından insanlar hakkında konuşma.
Tom arkasından Mary'yle dalga geçti.
Biraz yer açmak için kenara çekilebilir misiniz lütfen?
Polis, Tom'un ellerini arkasından kelepçeledi.