Examples of using "Lernen" in a sentence and their turkish translations:
Öğretmek öğrenmektir.
Sıkı çalışmalısınız.
Onlar asla öğrenmez.
Öğreneceğim.
Öğreneceksin.
Kendini savunmayı öğrenmelisin.
İngilizce öğrenmek ister misin?
Fransızca öğrenmek istiyor musun?
- Fransızca öğrenmeniz gerekiyor.
- Fransızca öğrenmelisin.
Fransızca öğrenmelisin.
Yabancı dilleri öğrenmekten hoşlanırız.
Fransızca öğrenmek istiyorum.
Fransızca çalışacağım.
Herkes İngilizce öğrenmek zorundaydı.
Biz Fransızca okumuyoruz.
Yüzme öğrenmek istiyorum.
Ne öğreniyorlar?
Öğrenmek istiyorum.
Çalışmak zorunda mıyım?
Öğrenmek zorundayım.
- Arapça öğreniyoruz.
- Biz Arapça öğreniyoruz.
Tom öğrenmek istiyor.
Çalışmalıyız.
- İspanyolca çalışıyoruz.
- Biz İspanyolca çalışıyoruz.
- Biz İspanyolca öğreniyoruz.
- İspanyolca öğreniyoruz.
Çince öğreniyoruz.
Öğreneceğim.
Fransızca çalışıyoruz.
Fransızca çalışalım.
Sincaplar hızlı öğrenenlerdir.
Biz çalışmak zorundayız.
Hızlı öğreniyorsunuz.
İngilizce öğrenelim.
Yarın çalışacak mısın?
Sen çalışmalısın.
Onlar öğleden sonra eğitim görürler.
O, araba sürmeyi öğrenecek.
Nasıl dans edileceğini öğrenmek istiyorum.
- Kim Lehçe öğrenmek ister?
- Kim lehçe öğrenmek istiyor?
Bazı insanlar asla öğrenmezler.
Tom'un çalışmasına yardımcı ol.
Neden İngilizce öğrenmek istiyorsun?
Hâlâ öğreneceğiniz çok şey var.
Polonyaca öğrenmek ister misin?
Daha fazla dil bilgisi çalışmalısın.
O nasıl yemek pişirileceğini öğrenmek istiyor.
- Neden Fransızca öğrenmek istiyorsun?
- Neden Fransızca öğrenmek istiyorsunuz?
Hangi dili öğrenmek istiyorsun?
Esperanto öğrenmek eğlencelidir.
Fransızca öğrenmek istiyorum.
Belki Almanca çalışmalıyım.
- Öğrenmek zor.
- Bunu öğrenmek zor.
Hatalarından ders almalısın.
öğrenebilirdim.
insanlardan öğreniyoruz
Burada öğrenilecek bir şey var.
Her şeyi öğrenmeliydim.
İngilizce öğrenecek misin?
- Daha fazla ders çalışmalısın.
- Daha çok çalışmalısın.
İngilizce çalışman gerekiyordu.
Felsefeyle uğraşmak nasıl öleceğini öğrenmektir.
Nasıl yüzüleceğini öğrenmek istiyorum.
İnsanlar deneyimlerinden öğrenirler.
Okumak istemiyor musun?
Onlar İngilizce öğrenmek isterler.
Ben Esperanto öğreneceğim.
O, yüzmeyi öğrenmek istiyor.
O yüzme öğrenmek istiyor.
İbranice öğrenmek istiyorum.
Nasıl ateş edeceğimi öğrenmek zorundayım.
Birlikte çalışmayı öğrenmemiz gerek.
Letonya dilini öğrenmek istiyorum.
Fince öğrenmek istiyorum.
Japonca öğrenmeliyim.
İngilizce öğrenmek istiyorum.
Romence öğrenmek istiyorum.
Biz daha çok çalışmalıyız.
Dans etmeyi öğrenmek istiyorum.
İsveççe öğrenmek istiyorum.
Standart İngilizce öğrenmek istiyorum.
Herkes Fransızca öğrenmek zorundaydı.