Translation of "Tigre" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Tigre" in a sentence and their turkish translations:

- Le tigre fut tué.
- Le tigre a été tué.

Kaplan öldürüldü.

- Vous êtes cruel comme un tigre.
- Tu es aussi cruel qu'un tigre.

Kaplan kadar zalimsin.

Un tigre est un prédateur.

Kaplan yırtıcı bir hayvandır.

Ce n'est pas un tigre.

Bu bir kaplan değil.

On peut qualifier un chat de petit tigre, comme un tigre de gros chat.

Bir kedi küçük bir kaplan ile karşılaştırılabilir ve bir kaplan aynı zamanda büyük bir kedi ile karşılaştırılabilir.

L'homme mit un masque de tigre.

Adam bir kaplan maskesi taktı.

Il s'est fait manger par un tigre.

O bir kaplan tarafından yenmiş.

Cet homme portait un masque de tigre.

O adam bir kaplan maskesi takıyordu.

- Avez-vous déjà vu un tigre par ici ?
- Avez-vous déjà vu un tigre dans les environs ?

Sen hiç buralarda bir kaplan gördün mü?

Disons qu'il y ait un tigre devant vous,

Eğer karşınızda bir kaplan varsa,

Ils ont réussi à capturer le tigre vivant.

Kaplanı canlı yakalamayı başardılar.

Où puis-je faire l'acquisition d'un tigre vivant ?

Canlı bir kaplanı nereden satın alabilirim.

Lion et tigre sont deux espèces différentes de félins.

Aslan ve kaplan kedinin iki farklı türüdür.

Le tigre était allongé au milieu de la cage.

Kaplan kafesin ortasına uzanmıştı.

Certains animaux, comme le tigre, mangent de la viande.

Kaplanlar gibi bazı hayvanlar et yerler.

Un tigre est plus gros et plus fort qu'un chat.

Bir kaplan bir kediden daha büyük ve güçlüdür.

- Je n'ai vu aucun tigre.
- Je n'ai pas vu de tigres.

Ben hiç kaplan görmedim.

Maints animaux, comme par exemple le tigre, mangent de la viande.

Çoğu hayvan, örnek olarak kaplan gibi, et yer.

Si vous combattez le tigre ou si vous courez très très vite.

uzun bir yaşam için bu çok daha yararlı olacaktır.

Eaux augmenteront le niveau de l'eau dans le Tigre, l'Euphrate et le Nil.

Bağdat'ı, Basra'yı ve Kahire'yi tehdit eden şey. Ayrıca

« C'est un tigre quand il se met en colère » est un exemple de métaphore.

" O kızdığı zaman bir kaplandır " sözü metafora bir örnektir.

C'est peut-être une question stupide, mais qui est le plus fort - un tigre ou un lion ?

Bu aptalca bir soru olabilir ama hangisi daha güçlüdür-Bir kaplan mı veya bir aslan mı?