Examples of using "Tape" in a sentence and their turkish translations:
(Üç vuruş sesi)
O iyi yazar.
Dişiyi havaya sokmak için ritim tutuyor.
Sinir ediyor beni.
Gösterişli insanlar onu rahatsız eder.
Tom benim sinirime dokunuyor.
Gürültü sinirlerimi bozuyor.
Kız kardeşim iyi bir daktilocu.
- Kimin umurunda?
- Sikimde olur mu?
- Kimin sikinde ki?
Modifiye bir uzvuyla yüzeye vuruyor.
Tom senin sinirini bozuyor, değil mi?
Tom sırtıma vurup beni tebrik etti.
- O gerçekten beni sinir ediyor.
- Gerçekten sinirlerimi bozuyor.
Onun konuşma tarzı benim sinirimi bozuyor.
Keşke şu gürültü dursa. Sinirlerimi bozuyor.
Tom'un konuşma şekli benim sinirlerimi bozuyor.
Bu tam bir karmaşa ve benim sinirime dokunuyor.
Sakura'nın konuşma tarzı beni sinirlendiriyor.
Mary sinirlerime dokunuyor.
Bu gürültü beni deli ediyor.
Onun konuşma tarzı benim sinirlerimi bozuyor.
Elinden geldiği kadar sert tekme vur.
Karım kollarını bağladığında ve ayağını yere vurduğunda, onun kızgın olduğunu biliyorum.
- Kimsenin umurunda değil.
- Kimsenin taktığı yok.
Onun konuşma biçimi sinirlerimi zıplatıyor.
Onun konuşma tarzı benim sinirlerimi bozuyor.