Examples of using "Roses" in a sentence and their turkish translations:
Ben beyaz gülleri kırmızı olanlardan daha çok severim.
O güller yetiştirdi.
Güllerin güzel kokusu vardır.
Güller güzel kokar.
Ben kırmızı gülleri severim.
Senin dudakların güller gibi.
Güller ilkbaharda çiçek açar.
Güzel güller için ne yazık.
Güllerin dikenleri var.
Hiç gülleri yoktu.
Ben bu gülleri alacağım.
Şu güller çok güzeldir.
Sana kırmızı güller getirdim.
telaş içinde, Fotoşop ve süslü lensler kullanarak
hayaletlere, sivrisineklere, flamingolara, çiçeklere,
Güller bu yıl erken çiçek açıyor.
Beyaz güller çok güzel.
Flamingolar neden pembedir?
Onun için üç tane güzel gül seçti.
Zakkumlar az bakım gerektirir.
Adam eşi için güzel güller alıyor.
Ben bahçeye güller diktim.
Bahçede gülleri dikiyor.
Bahçemdeki güller güzeldir.
Çok çeşitli güller yetiştirdim.
Güllerin kokusu bütün odayı doldurdu.
Bu park gülleriyle ünlü.
Vazodaki çiçekler güldür.
Odasını güllerle dekore etti.
Gördüğünüz şu çiçekler güldür.
Güllerin saplarında dikenleri var.
- O, bahçede güller dikti.
- Bahçeye gül ekti.
Bahçemizdeki güller çiçek açmışlar.
Dikensiz güller yoktur.
Güller soldu ve Ania çok ağladı.
Bahçede güller yoktur.
Bahçede bir sürü gül var.
Zaman gülleri soldurur, fakat dikenleri kırar.
Bahçedeki güller açıyor.
Bahçemize güller diken kişi Tom'du.
Güllerin kokusu kadar çok hoşlandığım bir şey yok.
Masanın ortasında bir gül vazosu bulunuyor.
Tom, Sevgililer Günü'nde Mary'ye bir düzine gül gönderdi.
Bir kırmızı ayakkabım var.
- Dikensiz bir gül yoktur.
- Her gülün dikenleri vardır.
Bahçemdeki bazı güller beyaz ve geri kalanları kırmızıdır.
Er ya da geç her anne-baba çocukları ile kuşlar ve arılar hakkında bir konuşma yapmak zorundadır.