Examples of using "Queue " in a sentence and their turkish translations:
yani kuyruk
Tom sırada duruyordu.
Ayının kısa bir kuyruğu var.
Kuyrukta beklemekten bıktın mı?
Köpek kuyruğunu salladı.
Benim köpek kuyruğunu sallıyor.
Tom kuyrukta beklemekten nefret eder.
Benim kuyruğum acıyor!
- Neden sırada bekliyorsun?
- Neden kuyrukta bekliyorsun?
Filin kısa bir kuyruğu vardır.
Herkes kendi yaptığıyla övünür.
Köpek kuyruğunu sallıyor.
Birçok kişi sırada bekliyordu.
Köpeğimin uzun bir kuyruğu var.
Sırada beklemeyi sevmiyorum.
Bir ineğin uzun bir kuyruğu vardır.
O köpeğin kısa bir kuyruğu var.
- Sırada beklemedim.
- Kuyrukta beklemedim.
Tom'un bir at kuyruğu var.
Oğlan kediyi kuyruğundan yakaladı.
Bir balık kuyruğunu hareket ettirerek yüzmektedir.
Çocuk kediyi kuyruğundan yakaladı.
Bugün bir balina kuyruğu gördüm.
Bilet gişesinde bir kuyruk var.
Sırada beklemek zorundasın.
Tom'un sincabının kabarık bir kuyruğu var.
Onun esprileri mantıklı değil.
Çocuk köpeği kuyruğundan yakaladı.
O cins kedilerin kuyruğu yok.
Köpek balığı, kemikleri, kuyruğu ve hepsini yedi.
Beni görünce, köpek kuyruğunu salladı.
Tom bir saat kuyrukta bekledi.
Arka taraftaki arabadayım.
Bir inek kuyruğu ile sinekleri kovar.
Bu tür kedinin kuyruğu yoktur.
Papağanın kuyruğu bile diğerlerini kıskanç yapar.
Bilet almak için sırada durmalısınız.
Köpek kuyruğunu sallayarak sahibini takip ediyordu.
Köpek kuyruğunu sallayarak, sahibini izledi.
Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
Ben kuyrukta beklemekten usandım.
Kuyruğunun üzerinde oturan büyük bir köpek, yangını izliyordu.
Bir tavşanın uzun kulakları ve kısa bir kuyruğu var.
Bir koltuğu sağlama almak için yapman gereken bütün şey sırada beklemektir.
Tilkilerin uzun kuyrukları ve sivri kulakları vardır.
Köpeğin kuyruğuna basmamak için dikkatli ol.
Tavşanların uzun kulakları ve kısa kuyrukları vardır.
Ne söylediğini anlayamıyorum.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
O, fitil gibi sarhoş.
Mezarlıkta, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan heykeli var.
Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?
...Meksika uzun dilli yarasası çiçeklerin yerini tespit eder.
O, o kadar sarhoştu ki onun açıklaması mantıklı gelmedi.
O felçli.
Bir kedinin kuyruğunda kaç tane tüy vardır?
Sen Louvre Müzesi'ne girmek için uzun bir kuyrukta beklemek zorundasın.
Zaten sinema salonunun önünde bir sırada bekleyen bir sürü insan vardı.
Çıngıraklı yılanı kuyruğundan tutarak yakalamamı istiyorsunuz demek?
O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
Bir aslanın kuyruğu olmaktansa bir köpeğin başı olmak daha iyidir.
- Saçlarımı at kuyruğu yapmak için bir kurdele kullandım.
- Saçımı bir atkuyruğu bağlamak için bir kurdele kullandım.
Meleklerin iki kanadı, Şeytan'ın bir kuyruğu vardır.
Bekleyenler arasında sıranızı kaybetmemeniz için lüften hatta kalın.
Sıranın sonunda durdu.
Havlayan köpekten korkmayın, ama sessiz olan ve kuyruğunu sallayan köpekten korkun.
- İti an çomağı hazırla.
- İyi insan lafının üstüne gelir.
- O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
- O saçmalık.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.
Amerika, küçük bir odadaki arkadaş canlısı büyük köpek gibidir. Ne zaman kuyruğunu sallasa bir sandalye devirir.
Tom'un büyük bir horozu var.
- O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.
Tom'un büyük bir penisi var.