Examples of using "Pourrie" in a sentence and their turkish translations:
Bu muz çürümüş.
Kutu bozulmuş.
et çürümüş demektir!
Yiyeceğimizin hepsi bozulmuştu.
Çürümüş etin iğrenç bir kokusu vardı.
Ne biçim bir araba!
- Bir baş soğan bir kazanı kokutur.
- Bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır.
Tom'un bana verdiği elmaların yarısı çürümüştü.
Elmaların yarısı çürümüş.
Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar
Ne diyorsunuz? Çürümüş etle düzgün bir tuzak mı kuralım