Translation of "Poupée" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Poupée" in a sentence and their turkish translations:

- Donne-lui une poupée !
- Donnez-lui une poupée !

- Ona bir oyuncak verin.
- Ona bir kavırçak ver.
- Ona bir kavırçak verin.

C'est une poupée.

Bu bir oyuncak bebek.

C'est ma poupée.

O benim bebeğim.

- Elle me donna une poupée.
- Elle m'a donné une poupée.

O, bana bir oyuncak verdi.

C'est une poupée japonaise.

Bu bir Japon oyuncak bebeği.

J'aimerais acheter cette poupée.

Bu bebeği satın almak istiyorum.

Cette poupée-ci m'appartient.

Bu bebek bana ait.

Kate habille sa poupée.

Kate oyuncak bebeğini giydiriyor.

- Il lui a offert une poupée.
- Il lui offrit une poupée.

Ona bir oyuncak bebek verdi.

- J'ai fabriqué une poupée pour Ann.
- J'ai fait d'Anne une poupée.

Ann'e oyuncak bir bebek yaptım.

- Elle m'a donné une jolie poupée.
- Elle me donna une jolie poupée.

O bana güzel bir oyuncak bebek verdi.

- Mary serra sa poupée.
- Mary a fait un câlin à sa poupée.

Mary oyuncak bebeğine sarıldı.

La fillette embrassait sa poupée.

Kız, bebeğini kucakladı.

La poupée gisait au sol.

Bebek yerde yatıyordu.

Confectionne-t-elle une poupée ?

O bir oyuncak bebek yapıyor mu?

Elle a une jolie poupée.

Onun güzel bir bebeği var.

Mère me confectionna une poupée.

Annem benim için bir oyuncak bebek yaptı.

Elle joue à la poupée.

O, bir oyuncak bebekle oynuyor.

Marie m'a donné une poupée américaine.

- Mary bana Amerikalı bir bebek verdi.
- Mary bana bir Amerikan bebeği verdi.

Cette fille a une adorable poupée.

O kızın güzel bir bebeği var.

Je lui ai acheté une poupée.

Ona bir oyuncak bebek aldım.

Je lui ai fabriqué une poupée.

Ona bir bebek yaptım.

J'ai fabriqué une poupée pour Ann.

Ann için bir bebek yaptım.

Je lui ai envoyé une poupée.

Ona bir oyuncak bebek gönderdim.

Elle joue encore à la poupée.

O hâlâ oyuncak bebeklerle oynuyor.

Cette poupée a de grands yeux.

Bu bebeğin büyük gözleri var.

Quelle belle poupée de Kabuki, non !

Bu güzel bir Kabuki bebeği!

Maman m'a acheté une jolie poupée.

Annem benim için güzel bir bebek aldı.

Elle a confectionné la poupée pour moi.

O, benim için oyuncak bebek yaptı.

Il m'a sculpté une poupée de bois.

Bana tahtadan bir oyuncak bebek oydu.

La fillette écrasait sa poupée avec affection.

Kız şevkâtle bebeğini kucakladı.

Mon frère m'a donné une adorable poupée.

- Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi.
- Erkek kardeşim bana şirin bir bebek verdi.

Ma sœur m'a fait une belle poupée.

Kız kardeşim bana güzel bir oyuncak bebek yaptı.

J'ai donné une poupée à ma sœur.

Kız kardeşime bir oyuncak bebek verdim.

T'es-tu fait cette poupée toi-même ?

Bu bebeği kendin mi yaptın?

Cette poupée ne coûte que soixante centimes.

Bu bebek sadece altmış senttir.

Mon frère me donna une adorable poupée.

Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi.

Le vieil homme lui donna une petite poupée.

Yaşlı adam ona küçük bir bebek verdi.

Sa poupée a été écrasée par une voiture.

Onun bebeği araba tarafından ezildi.

Il y a une poupée dans la boîte.

Kutuda oyuncak bir bebek var.

C'est une poupée qu'elle a fabriquée elle-même.

Bu onun kendisinin yaptığı bir bebektir.

Cette poupée est un cadeau de ma tante.

Bu bebek teyzemden bir hediye.

Les garçons ne jouent pas à la poupée.

Erkek çocukları oyuncak bebeklerle oynamaz.

Montre-moi la poupée que tu as achetée hier.

Bana dün aldığın bebeği göster.

La petite fille a une poupée dans les bras.

Küçük kızın ellerinde oyuncak bir bebek var.

J'ai acheté une poupée adorable pour ma petite-fille.

Torunum için çok güzel bir bebek satın aldım.

Je jouais beaucoup à la poupée quand j'étais petite fille.

Ben küçük bir kızken oyuncak bebeklerle çok oynardım.

Tom a caché la poupée de Mary derrière la porte.

- Tom Mary'nin bebeğini kapının arkasına sakladı.
- Tom Mary'nin oyuncak bebeğini kapının arkasına sakladı.

- Ma fille aime jouer avec des poupées.
- Ma fille aime jouer à la poupée.

Kızım bebeklerle oynamaktan hoşlanır.