Examples of using "Poupée" in a sentence and their turkish translations:
- Ona bir oyuncak verin.
- Ona bir kavırçak ver.
- Ona bir kavırçak verin.
Bu bir oyuncak bebek.
O benim bebeğim.
O, bana bir oyuncak verdi.
Bu bir Japon oyuncak bebeği.
Bu bebeği satın almak istiyorum.
Bu bebek bana ait.
Kate oyuncak bebeğini giydiriyor.
Ona bir oyuncak bebek verdi.
Ann'e oyuncak bir bebek yaptım.
O bana güzel bir oyuncak bebek verdi.
Mary oyuncak bebeğine sarıldı.
Kız, bebeğini kucakladı.
Bebek yerde yatıyordu.
O bir oyuncak bebek yapıyor mu?
Onun güzel bir bebeği var.
Annem benim için bir oyuncak bebek yaptı.
O, bir oyuncak bebekle oynuyor.
- Mary bana Amerikalı bir bebek verdi.
- Mary bana bir Amerikan bebeği verdi.
O kızın güzel bir bebeği var.
Ona bir oyuncak bebek aldım.
Ona bir bebek yaptım.
Ann için bir bebek yaptım.
Ona bir oyuncak bebek gönderdim.
O hâlâ oyuncak bebeklerle oynuyor.
Bu bebeğin büyük gözleri var.
Bu güzel bir Kabuki bebeği!
Annem benim için güzel bir bebek aldı.
O, benim için oyuncak bebek yaptı.
Bana tahtadan bir oyuncak bebek oydu.
Kız şevkâtle bebeğini kucakladı.
- Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi.
- Erkek kardeşim bana şirin bir bebek verdi.
Kız kardeşim bana güzel bir oyuncak bebek yaptı.
Kız kardeşime bir oyuncak bebek verdim.
Bu bebeği kendin mi yaptın?
Bu bebek sadece altmış senttir.
Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi.
Yaşlı adam ona küçük bir bebek verdi.
Onun bebeği araba tarafından ezildi.
Kutuda oyuncak bir bebek var.
Bu onun kendisinin yaptığı bir bebektir.
Bu bebek teyzemden bir hediye.
Erkek çocukları oyuncak bebeklerle oynamaz.
Bana dün aldığın bebeği göster.
Küçük kızın ellerinde oyuncak bir bebek var.
Torunum için çok güzel bir bebek satın aldım.
Ben küçük bir kızken oyuncak bebeklerle çok oynardım.
- Tom Mary'nin bebeğini kapının arkasına sakladı.
- Tom Mary'nin oyuncak bebeğini kapının arkasına sakladı.
Kızım bebeklerle oynamaktan hoşlanır.