Examples of using "Outre" in a sentence and their turkish translations:
gerçeklerden üstün gelmeye başlar.
Yağmurun yanında şiddetli rüzgarları yaşadık.
- Baca gibi sigara içer, balık gibi içki içer.
- Baca gibi sigara, sünger gibi de içki içer.
Dillerin dışında, teknolojiyle de ilgileniyorum.
bunun yanı sıra Bizans için çok önemli kutsal emanetlere de ev sahipliği yaptı
üstelik hiç utanmadan ve sıkılmadan bu cevapları alenen verebiliyordu
Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.
Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?
üstelik yine disiplinli ve çizgi şeklinde
O gün soğuktu ve dahası yağmur başlamıştı.
Buna ek olarak, yeryüzünden kaybolmakla en çok tehdit eden ülkeler de dahil olmak üzere
Yörüngede birden çok yer çekimi ve etki alanına maruz kalmıştır üstelik
Ancak, Desaix'in Yukarı Mısır'a yaptığı seferde bir dizi çatışmayı kazanarak askeri becerisini daha da kanıtladı
Ayrıca tüm adayların isimleri ve hangi parti veya seçmen grubuna ait oldukları
O, onun yurt dışına gitmesini istemiyordu.
- Bay Nakajima İngilizceye ek olarak Almancayı akıcı biçimde konuşabiliyor.
- Bay Nakajima, İngilizcenin yanı sıra, akıcı Almanca konuşabilir.