Examples of using "Forts" in a sentence and their turkish translations:
Rüzgâr çok güçlü.
Daha güçlüyüz.
O, kırk sekiz kale yaptı.
Sadece en güçlüler hayatta kalır.
Onlar güçlü.
Biz güçlüyüz.
Güçlü ve dirençliydiler, boyun eğmediler.
Güçlü rüzgarlar yağmura eşlik etti.
Zayıflar güçlüler için yiyeceklerdir.
Her insanın kendi güçlü noktaları vardır.
Hepimizin farklı güçleri var.
- Güçlü olduğun yönlere odaklanman lazım.
- Güçlerinize odaklanmanız gerekiyor.
sağlam çıkmak için bunları mutlaka yapmalıyız
Kalelerin askeri rolleri topçu hisarları tarafından alındı.
İki ulusun güçlü ticaret bağlantısı var.
Onların hepsi güçlü mü?
Biz senin düşündüğünden çok daha güçlüyüz.
Birkaç etkili ve ortak prensipte anlaşarak
Genelde erkekler kadınlardan daha güçlüdür.
Çatı kuvvetli rüzgar nedeniyle parçalandı.
O zaman genç ve kuvvetliydik.
- Güçlü olduğumuz yönlere yoğunlaşmamız gerek.
- Güçlerimize odaklanmamız gerekiyor.
Erkekler kadınlardan fiziksel olarak daha güçlüdürler.
Onun soyut resme karşı güçlü bir önyargısı var.
yeni teknolojilerin artıları ve eksileri var
Evrim en uyumlu olanı seçti. Arena hazırlandı.
Yağmurun yanında şiddetli rüzgarları yaşadık.
Büyük insanlar her zaman güçlü değildir.
Bizi öldürmeyen şey bizi daha güçlü yapar.
Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor.
, ardından her an meydana gelebilecek depremleri yerleştirebilecek.
Genel olarak, erkekler fiziksel olarak kadınlardan daha güçlüdür.
- Herkesin iyi noktaları ve kötü noktaları vardır.
- Herkesin iyi ve kötü noktaları vardır.
Herkesin kendi güçlü ve zayıf noktaları vardır.
Onlar bizim kadar güçlüler.
Sadece analar ile yavruları yakın ve uzun süreli ilişki sürdürür.
Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır.
hayatında bir kediyle veya bir köpekle bağ kurduğunu
cesetlerin daha sağlam kalabilmesi için pramitte kuartz kullanmışlar
Güçlü olmana ihtiyacımız var.
Siz benim iki katım kadar güçlüsünüz.
ağırlığını, bina dolu olduğunda taşınan ağırlıktan daha büyük
ABD silahlı cinayet oranı diğer yoğun nüfuslu, yüksek gelirli ülkelere göre 15 kat daha yüksektir.
Sen çok güçlüydün.
Sen gençsin ve güçlüsün.
Sen benden daha güçlüsün.
Çok güçlü görünmüyorsun.
Tom senin ne kadar güçlü olduğunu bilmiyor.
Benim iki katım kadar güçlüsün.