Examples of using "Lisez" in a sentence and their turkish translations:
Oku!
Önce bunu okuyun.
Tüm talimatları dikkatlice okuyun.
İkinci sayfadaki makaleyi okuyun.
Afrika hakkında kitaplar okuyun.
Makaleyi okuyun.
Onu bana oku.
Yüksek sesle okuyun.
Benden sonra hep birlikte okuyun.
"Rüzgar gibi geçti"yi okuyorum.
Bu talimatları okuyun.
Bunu şimdi oku.
Çok fazla okuyorsun.
Oku ve yanıtla.
Son çare olarak talimatları okuyun.
İkinci sayfadaki makaleyi oku.
Kitap oku!
Benden sonra okuyun.
- Kuran okuyun.
- Kuran'ı okuyun.
- Kuran'ı oku.
şişede M O K T O R yazdığını gördün,
Bu görselleri anlama dilini çok iyi konuşuyorsunuz.
- Boş zamanınızda bu kitabı okuyun.
- Boş zamanında bu kitabı oku.
Bu makale çok ilginç. Onu oku.
Bu mesajı okursan, bana yaz.
Ne okuyorsunuz?
Satır aralarını oku.
- Hangi gazeteyi okuyorsun?
- Hangi gazeteyi okuyorsunuz?
- Siz hangi gazeteyi okuyorsunuz?
- Sen hangi gazeteyi okuyorsun?
Aklımı okuyorsun.
Bu parçayı okuyup Japonca'ya çevir.
Sayfanın altındaki notu okuyun.
Mümkün olduğu kadar çok okuyun.
Günlüğümü okuma.
CA: Yani uyandın ve hepsini internette okudun.
Okumaya devam edin.
Sayfanın altındaki notu okuyun.
Bunu neden kendin okumuyorsun?
Bu kanjiyi nasıl okuyorsun?
Günlüğümü okuma.
- Bu cümleyi okumayın.
- Bu cümleyi okuma.
Yorumları okumayın.
Ders 10'u baştan itibaren oku.
Birinin kaç tane kitap okuduğu önemli değil ama hangi kitaplar.
Onu neden okuyorsun?
Alenen sizden farklı görüşleri olan insanları okuyun ve dinleyin.
Metreyi oku.
Bir kitap al ve onu oku.
Tom'un günlüğünü okur musun?
Sayfanın altındaki notu okuyun.
O tür kitaplar okumayın.
Her ay kaç tane kitap okursun?
Ne kadar çok okursan o kadar çok bilirsin.
Tabloid gazeteleri okumuyor musun?
Etikette olan şeyi oku.
"Ne tür bir kitap okuyorsun?" "Bir roman."
İncil'in dışında bir şey okur musun?
Bu odada okuma.
Ne okuyorsunuz?
Neden sadece talimatları okumuyorsun?
Okumak istemiyorsan, o zaman okuma.