Examples of using "Invitation" in a sentence and their turkish translations:
- O benim davetimi reddetti.
- Davetimi reddetti.
O benim davetimi reddetti.
Davetim var.
Onun davetini kabul ettik.
Onun davetini kabul ettin mi?
Davetiniz için teşekkür ederim.
Davetiniz için çok teşekkür ederim.
Bu bir davet mi?
O, onun davetini geri çevirdi.
Davetini kabul ettim.
- O davetimizi reddetti.
- Onlar davetimizi reddetti.
Bir davetiye aldım.
Davetimi reddetti.
O onların davetini reddetti.
O, bizim davetimizi kabul etti.
Tom davetimizi kabul etti.
Onun davetini aldınız mı?
O davetimizi reddetti.
Onların davetini kabul etmedi.
Tom davetimi reddetti.
Bir davet aldınız mı?
Akşam yemeğine davetini reddettim.
Hiç kimse onların davetini geri çeviremezdi.
Ne yazık ki davetinizi kabul edemem.
Mary konser için bir davetiyeyi geri çevirdi.
Davetini kabul etmekten çok mutlu olacağım.
Davetimi kabul ettiğiniz için size teşekkür etmek istiyorum.
- Partiye davet ettiğin için teşekkürler.
- Partiye davet ettiğiniz için teşekkürler.
Eğer vaktim olsaydı, onun davetini kabul ederdim.
Tom'un davetimi kabul edeceğini biliyordum.
Boş zamanım olsa onun davetini kabul ederim.
Ondan bir davet aldım ama kabul etmedim.
Sanat bir kışkırtmadır. O, düşünmeye bir davettir.
Robert o kadar meşguldu ki golf oynamak için bir daveti geri çevirmek zorunda kaldı.
Cömert davet için teşekkür ederiz fakat misafirliğin tadını kaçırmak istemiyoruz.