Examples of using "Flammes" in a sentence and their turkish translations:
Alevleri yelleyin.
Ev alevler içindeydi.
Tom onu yangından kurtardı.
Eviniz yanıyor!
İtfaiyeci alevleri söndüremedi.
Rüzgar alevleri körükledi.
Denizciler yanan gemiyi terk ettiler.
Ama alevlere bakmanın büyüleyici bir yanı da vardır.
Birkaç bina yanıyordu.
Birkaç dakika içinde, alevler kapsülün içinden geçerek üç astronotu da öldürdü.
Yanan evden dışarı çıktığı zaman itfaiyecinin yüzü korkunçtu.
Cesur itfaiyeci yanan evden bir erkek çocuğu kurtardı.
Tom yanan binada sıkışmış çocukları kurtarmak için gücü dahilinde her şeyi yaptı.