Examples of using "Entoure" in a sentence and their turkish translations:
Konu etrafımızı çevreleyen havadır.
Tüm bahçenin etrafında yüksek bir duvar duruyor.
Ekoloji tüm çevremizde yaşayan şeylerle ilgili çalışmadır.
Seni öperken etrafımızdaki dünyayı unutuyorum.
Gezegenimizin durumu etrafındaki sessizliği yıkmamız gerekiyor;
dünyayı çevreleyen ve koruyan bir atmosfer var
Sen ve plastik beynin, sürekli çevrendeki dünya tarafından şekillendiriliyor.