Examples of using "Condition" in a sentence and their turkish translations:
Sadece bir şartım var.
Bir şartları vardı
Hiç halim yok
Diğer koşul nedir?
Bunu kabul edeceğim ama bir şartla.
Kabul ediyorum ama yalnızca tek şartla.
Bir durum var.
Sen iyi fiziksel durumda olmalısın.
O, mükemmel fiziksel durumda.
O fiziksel olarak mükemmel durumda.
O iyi fiziksel durumda.
Fiziksel durumu iyidir.
Onun için bana ödeme yapılması şartıyla o işi yapacağım.
Bana yardım etmen şartıyla onu yaparım.
"Bu şekilde kimse seninle evlenmez."
Bana destek olman şartıyla onu yaparım.
Gezegenimizin durumu etrafındaki sessizliği yıkmamız gerekiyor;
Şart ise tekrar şirkete CEO olmak
ama bir şart var uzaklaşmak yasak
sırtından inmiyor ama tek bir şart var
Papalığın şartı ise şuydu artık kadavra incelemiyecek
Bir atlet formda olmalıdır.
Evet olması koşuluyla, bir kadına son sözü söyleyebilirsin.
durum olan beyinde iltihaplanmaya yol açana kadar en fazla kırk sekiz saat içinde hızla gelişirken
Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
Saat ona kadar geri dönmesi şartıyla onun diskoya gitmesine izin verildi.
Çok hızlı konuşmadığın zaman seni anlıyorum.