Examples of using "Permettez" in a sentence and their turkish translations:
İzin var mı?
ekleyeyim de
Ve müsaade ederseniz,
Seninle gideyim.
Size yardım etmeme izin verin.
Başka türlü ifade etmeme izin verin.
Hepimizin hayran olduğu muhteşem kadın Helen Keller'dan
- Açıklamama izin verin.
- Açıklamama izin ver.
Size kendimi tanıtabilir miyim?
Ben Bay Brown'la tanışmanı istiyorum.
Bay Johnson'ı size tanıtabilir miyim?
Bay Kato'yu sizinle tanıştırmama izin verin.
Karımı sana tanıtmam için bana izin ver.
Bay Sato'yu sizinle tanıştırayım.
- Mayuko'yu sana tanıtmama izin ver.
- Size Mayuko'yu tanıtmama izin verin.
- Mayuko'yu sizinle tanıştırmama izin verin.
Konuşmamı yine benim kahraman isyankârım
Ama size kısaca bir önce müziğini dinleteyim
Ben içinizden bir kişiye diyeyim
- Yapabilir miyim?
- Müsaade var mı?
Seni tebrik eden ilk kişi ben olayım.
Gitmeme izin ver.
açık söyleyeyim bizler futbol oynardık
mesela size bir örnek vereyim
birde şöyle birşey söyleyeyim ben size
Olips şekeri bir daha vurgulayım olips şekeri
Onu başka şekilde ifade edeyim.
Denememe izin ver.
Sana spesiyalitemizden bahsedeyim.
ki TED'in açılımında bile üç fikir var:
size şöyle aktarayım kendimden örnek vereyim
manyetik alan olduğunu söylesin
Seni tekrar aramama izin ver.
Lütfen size bazı sorular sormama izin verin.
Lütfen size bazı sorular sormama izin verin.
Kendimi tanıtmama izin verin.
Ben senin gazetene bir bakabilir miyim?
bir ilginç bilgi daha aktarayım yarasalarla ilgili
Affedersiniz; yukarıdaki makalede üç hata göstermeme izin verin.
Sana biraz tavsiye vereyim.
Sana bir şey söyleyeyim.
Mahsuru yoksa.
Sana bir soru sorayım.
Bir şey denememe izin ver.
Kardeşim, Tom ile tanışmanı istiyorum.
Seni bir kez daha öpmeme izin ver.
şimdi herkes sosyal mesaj veriyor bir tanede ben vereyim o zaman
Üzgünüm ama benim ısrar etmem gerek. Onunla konuşmak zorundayım.
Tıbbi geçmişinizle ilgili birkaç soru sormamda sakınca var mı?
Seni tam orada durdurayım. Biz onun hakkında duymak istemiyoruz.