Translation of "Confronté" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Confronté" in a sentence and their turkish translations:

J'ai été confronté à divers problèmes.

Bir sürü belaya katlandım.

Il est confronté à de nombreuses difficultés.

Birçok güçlükle karşılaşıyor.

Je suis confronté à un problème difficile.

- Zor bir problemle yüz yüze geldim.
- Zor bir sorunla karşı karşıyayım.

Je fus confronté à de nombreuses difficultés.

Birçok zorluklarla karşılaştım.

Je suis confronté à une montagne de problèmes.

Ben devasa sorunlarla yüz yüzeyim.

Et demain, vous serez confronté à exactement la même décision.

ve aynı kararla yarın da karşı karşıya kalacaksınız.

- À quoi suis-je confronté ?
- À quoi suis-je confrontée ?

Ben neye karşıyım?

Le Moonshot est confronté et les personnes extraordinaires qui les ont surmontés.

ve bunların üstesinden gelen olağanüstü insanları incelediği için bir sonraki adım için harika bir yer olacaktır .

À cette époque, notre pays était confronté à de graves problèmes économiques.

O zaman, ülkemiz ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmıştır.

- Tu devras être confronté à ça.
- Vous devrez être confrontés à ça.

Onunla ilgilenmek zorunda kalacaksın.

C'est grisant pour un enfant d'être confronté à la force de l'océan Atlantique.

Bir çocuk olarak devasa Atlantik Okyanusu'nun gücüyle yaşamak inanılmaz heyecanlıydı.

- Le policier était confronté à la foule en colère.
- Le policier se retrouva face à la foule en colère.

Polis öfkeli kalabalıkla karşı karşıyaydı.

- Je veux voir à quoi je fais face.
- Je veux voir à quoi je me confronte.
- Je veux voir à quoi je suis confronté.
- Je veux voir à quoi je suis confrontée.

Neyle mücadele ettiğimi görmek istiyorum.