Translation of "Compétence" in Turkish

Est une compétence essentielle.

hayati bir yaşam becerisidir.

Mais j'ai utilisé le terme compétence

Ama, ben yetenek sözcüğünü kullanıyorum

Il est difficile d'évaluer sa compétence.

Onun yeteneğini değerlendirmek zordur.

Il faut avoir une compétence linguistique.

Dilsel anlamda bir yeteneklilik gerekiyor.

Tu seras payé en fonction de ta compétence.

Yeteneğine göre ödeme yapılacak.

Ce travail exige un haut degré de compétence.

Bu iş yüksek derecede yetenek gerektiriyor.

Je jette l'opprobre sur sa compétence comme statisticien.

Bir istatistikçi olarak onun yeteneğine iftira atıyorum.

De nos jours, parler couramment anglais est une compétence avantageuse.

İngilizce akıcılık bugün çok pazarlanabilir bir yetenektir.

N'ont pas le niveau de compétence minimum en lecture et en mathématiques.

okuma ve matematikte minimum yeterlik seviyesine ulaşamıyor.

Toute la compétence des marins céda sous la violence de la tempête.

Denizcilerin tüm yetenekleri fırtınanın şiddetine boyun eğdi.

- Il a montré beaucoup d'habileté.
- Il a fait preuve de beaucoup d'adresse.
- Il a montré beaucoup de compétence.

O bir sürü yetenek gösterdi.

La compétence la plus précieuse que l'on puisse acquérir est celle d'être capable de penser par soi-même.

Bir kişinin kazanabileceği en değerli beceri, kendini düşünebilme yeteneğidir.