Examples of using "Sairaalaan" in a sentence and their turkish translations:
Hastaneye gittim.
Mary hastaneye geldi.
Tom hastaneye gitti.
Tom'u bir hastaneye götürdüm.
Dün hastaneye gittim.
- Hastaneye kaldırıldı.
- Hastaneye yatırıldı.
O yerel bir hastaneye nakledildi.
Hastaneye gitmek zorundayım.
Ben Tom'u hastaneye götürdüm.
Tom hastaneye gitmek zorunda.
Tom dün hastaneye gitti.
Hastaneye gitmek zorundaydım.
O, hastaneye kaldırıldı.
Tom hastaneye gitmek zorunda kaldı.
Bundan sonra, Miki hastaneye götürüldü.
Tom'u pikap kamyonumun arkasında hastaneye götürdüm.
Tom en yakın hastaneye yönlendirmeler istedi.
Onlar onu hastaneye kabul ettiler.
Karımı görmek için hastaneye gittim.
Bir yabancı geldi ve bana hastaneye giden yolu sordu.
o panzehri bulup hastaneye yetiştirmeliyiz.
Onu bu hastaneye koymak gerekli değildir.
Tom hastanede, değil mi?
En sonunda hastaneye götürülüp doğru panzehir verilince,
Bu yüzden helikopteri çağırıp hemen hastaneye gitmeliyiz.
kurtarma ekibini çağırmalı ve bir hastaneye yetişmelisiniz.
Tom artık ağrıya tahammül edemediği zaman, hastaneye gitti.
götüren bir uçağın enkazını bulduğum bir görevi yeni tamamladım.
Şimdi yardım çağırmak ve hastaneye gitmek için sadece 30 dakikamız var.
Şimdi yardım çağırmak ve hastaneye gitmek için sadece 30 dakikamız var.
Unutmayın, olabildiğince kısa sürede o panzehri bulup hastaneye yetiştirmeliyiz.
Yaşlı kadın bir hastaneye götürüldü ama çok geçmeden öldü.
Tom üç hafta boyunca hastanede kalmak zorunda kaldı.
Donan bir dilenci tedavi için hastaneye getirildi. Fakat faturayı ödemek için bir senti bile yoktu.
Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.
Bu sefer hastaneye gittiğinde sağlığın en önemli şey olduğunu sonunda anladı.