Examples of using "Päältä" in a sentence and their turkish translations:
- Sobayı söndürdün mü?
- Sobayı kapattın mı?
Televizyon kapalı.
Anahtar kapalı.
O radyoyu kapadı.
Polisler hırsızı suçüstü yakaladı.
- Işığı kapat.
- Işığı kapatın.
Çıplak ayakla ateşin üzerinde yürüdü.
- Onu kapat.
- Kapat şunu.
Polis onu suçüstü yakaladı.
Klimayı kapat, burası soğuk.
Görünüşünden onun hasta olduğunu anlayabiliyorum.
Bu ışığı nasıl kapatabilirim?
Onu kapatın.
Işığı kapat, lütfen.
Tom klimayı kapattı.
- Onun cep telefonu kapalıydı.
- Cep telefonu kapalıydı.
TV izlemiyorsan onu kapatacağım.
Radyoyu kapat, lütfen.
O bir kolyeyi çalmaya çalışırken suçüstü yakalandı.
- Suçüstü yakalandılar.
- Onlar suçüstünde yakalandılar.
Suçüstü yakalandı.
Lambayı kapatmayı unuttu.
Tom TV'yi kapattı.
Tepeden güzel manzaraya hayran kaldılar.
Onlar soyguncuları suçüstü yakaladılar.
Yatmanın zamanı geldi de geçti bile. Radyoyu kapat.
Biz onu suçüstü yakaladık.
Söz kalpten çıkarsa kalbe kadar gider, dilden çıkarsa kulağı aşamaz.