Examples of using "Lähtivät" in a sentence and their turkish translations:
İşler çığrından çıktı.
Az önce gittiler.
O erken terk etti.
Onlar gitti.
İşler kontrolden çıktı.
Tom hariç herkes gitti.
- Otobüsler peş peşe ayrıldılar.
- Otobüsler art arda ayrıldı.
Onlar performansın bitiminden önce ayrıldılar.
Onlar filmin sonundan önce ayrıldılar.
İlk trene yetişmek için erken ayrıldılar.
Tom ve Mary ekim ayı sonunda Boston'dan ayrıldı.
Tom ve Mary gidecek son iki kişiydi.
Hem Tom hem de Mary bugün ofisten erken ayrıldılar.
Tom ve Mary balayıları için İtalya yakınında vapurla seyahate çıktılar fakat gemi battı ve Tom kamarasında boğuldu.
Yüzlerce gemi Amerikan limanlarından ayrıldı.