Examples of using "Kaunis" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar da güzel!
Sen güzelsin.
Ne güzel bir gün batımı!
Ne güzel bir bahçe.
Ben güzelim.
Güzel gün.
Sen güzelsin.
Hoş bir kolye.
O ne kadar güzel.
Ne güzel bir çiçek!
Çiçek güzel.
Ne güzel bir manzara.
Ne güzel bir vazo!
Güzel bir gün.
Ne kadar güzelsin!
Güzel gün, değil mi?
Ne güzel bir gün batımı.
O güzeldir.
Ne güzel bir yer!
Ne güzel bir hikaye!
Ne güzel bir çiçek!
Kesinlikle güzelsin.
Sen güzel bir kızsın.
Mary güzel görünüyor.
Ablam güzeldir.
Nehir güzeldi.
Ne güzel bir hanımefendi!
Doğa güzeldir.
Senin kolyen güzel.
Ay güzeldir.
- Hoş olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben hoş muyum?
Parkta siyah saçlı, güzel bir kadın vardı.
Bu gül çok güzel.
Mary çok güzel bir kızdır.
O güzel bir ülkedir.
Güzel bir kadın naziktir.
Şarkıcı güzel bir sese sahiptir.
O çok güzel.
Kızın güzel bir bebeği var.
Keşke güzel bir kız arkadaşım olsa.
O güzel değil mi?
Sonbaharda Ay güzeldir.
Japonya güzel bir ülkedir.
Yakışıklısın.
Ne güzel bir çiçek!
Güzel bir gün değil mi?
O kesinlikle güzel.
Güzel bir eviniz var.
Güzel bir sesin var.
Tom'un güzel bir bahçesi var.
Senin güzel bir bahçen var.
Galce güzel bir dildir.
Ne güzel bir oda!
Çok güzelsin!
Onun güzel bir sesi var.
Bu kale güzeldir.
O güzel bir tablo.
Bugün güzel bir gündü.
Bir zamanlar güzel bir prenses varmış.
Onun güzel bir kızı var.
Dünya güzel bir yer.
Güzel bir gün batımı, değil mi?
Mary çok güzel.
Tom'un güzel bir kızı var.
Aşk güzel şeydir.
Şu kadın güzel.
Kız arkadaşım çok güzel.
Hırvatistan çok güzeldi.
Sen çok güzel bir kızsın.
O yeterince güzel.
Viyana güzel bir şehirdir.
Sen güzel bir kelebeksin.
Senin güzel bir dairen var.
Tom'un güzel bir karısı var.
Sanırım Boston çok güzel.
Güzel, değil mi?
Mary çok güzel bir kız.
Sözcüklerin ötesinde manzara çok güzel.
- O güzel olmasının yanı sıra zekiydi.
- O hem zeki hem de güzeldi.
- O zeki olmakla birlikte güzeldi.
- Güzel olduğu kadar zekiydi de.
Kız kardeşim güzel bir kadındı.
O çok güzel bir çiçekti.
Kyoto olağanüstü güzel bir şehirdir.
Hâlâ çok güzelsin.
Siyah saçlı güzel bir kız parktaydı.
O güzel ama kibirli.
İtalya çok güzel bir ülke.
Tepenin ardında güzel bir vadi uzanır.
Mary son derece güzel bir kadın.
Parkta siyah saçlı, güzel bir kadın vardı.