Examples of using "Kävelemään" in a sentence and their turkish translations:
Tom yürüyebiliyor mu?
Tom elleri üstünde yürüyebiliyor.
Bunu toplayıp yürümeye başlayacağız.
En az iki mil yürüyebilirim.
- Yürüyebiliyor musunuz?
- Yürüyebilir misin?
- Yürüyebilir misiniz?
Bekle. Bu kadar hızlı yürüyemem.
Bebek birkaç gün içinde yürüyebilecek.
Birkaç gün içinde yürüyebilmelisin.
Tom bacağını incitti ve neredeyse yürüyemiyor.
Tom yalınayak yürümeye alışkın değildir.
Koşmadan önce yürümeyi öğrenmeliyiz.
Tom kenara çekildi ve Mary'nin içeri girmesine izin verdi.
O, ona otobüse binmek yerine yürümesini tavsiye etti.
Tom yavaşça yürür.
Tom'u en çok korkutan şey tekrar yürüyemeyeceği düşüncesiydi.