Examples of using "Vähintään" in a sentence and their turkish translations:
En az iki mil yürüyebilirim.
Tom günde en az bir film izler.
Haftada en az bir kez köpeğimi etle beslerim.
Tom en az otuz yaşında olmalı.
Tom burada haftada en az bir kez öğle yemeği yer.
Fransızca çalışarak bir haftada en az üç saat geçiririm.
CDC(Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) en az %60 alkol içeren el dezenfektanlarını tavsiye ediyor.
Ölmeden önce en azından bir defa daha Boston'a gitmek istiyorum.
Cümleleri etiketlemek için en azından gelişmiş katılımcı olmak zorundasın.
Ölmeden önce Boston'u en az bir kez daha ziyaret etmek istiyorum.
O, Los Angeles'ta iken, en az altı farklı işi vardı.
Tom en az haftada üç kez koşuya gittiğini söylüyor.
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.