Examples of using "Hypätä" in a sentence and their turkish translations:
Tom atlayacak.
Atlayacağım.
Hendeğin üzerinden atlamaya korkuyorum.
Ya da... Şansımı denerim... Ve atlarım.
Yapabildiğin kadar yükseğe zıplamayı dene.
Buradan atlamak zorundayım.
Çocukların çoğu ip atlamayı sever.
O derenin üzerinden atlamaya cesaret edemedi.
Hareket eden bir trene atlamak tehlikelidir.
Atlamak istiyorsunuz! Bu uzun bir mesafe.
Bir uçakta uçup paraşütle atlamak istiyorsanız "Sağ"a tıklayın.
Bir uçakta uçup paraşütle atlamak istiyorsanız "Sağ"a basın.
Somon balığı 12 feet yüksekliğe kadar sıçrayabilir.
Hareket eden bir trenden atlamak tehlikelidir.
Kendinizi yukarı çekip saplayın, onu yakalayıp zemine yapıştırın.
Hareket eden trene atlamak çok tehlikelidir.