Examples of using "Tai" in a sentence and their turkish translations:
Makale yayınlamazsan hiçbir yere varamazsın.
Kımıldama yoksa vururum.
ya da büyütkendokuyu yiyeceğim.
ya da Eminem.
Paran ya da hayatın!
ya da ağaçta kamp kuracağız.
Ya da ne kadar süre.
Ya da şuradaki dağın üstünde gördüğüm
ya da buradan. Biraz bakalım.
Belki de değil.
Ya da yırtıcıları kaçırmak için.
...ya da asla.
Dolayısıyla bir ilişki, bir aşk varsa
veya şimdi yaptığınız şey değildir.
çok uzak bir zaman -- 2100 yılı.
Dur, yoksa vuracağım.
kağıt haritalarına olan ihtiyacı ortadan kaldırdı.
Onu kullan ya da kaybet.
Ya da düşünmeyin, fark etmez.
Ya da bu larvalardan biraz alıp
Ya da... Mataramı kullanabilir
Ya da bu huş ağacının kabuğunu kullanabilirim.
veya orgazm olmadan tatmin olarak da.
veya mevcut evleri onarıyoruz.
veya binalarınızdaki enerji israfının önüne geçtiniz.
Ya şimdi ya da asla.
Futbol ya da ragbi oynar mısın?
Biraz kahve ya da bir şey istiyor musun?
Acele et; yoksa geç kalacaksın.
Hep ya da hiç.
Lütfen bunu -18C derecede ya da altında depola.
Bana paranı ver yoksa seni döverim.
Üçün karekökü √3 ya da -√3'tür.
ama eğer solaksanız da büyük ihtimalle koçanlı bir mısır.
Ya da bu ağaçlardan birine gidip
Herhangi bir hareket ya da su sıçraması onları ürkütür.
ya da ağaçta kamp kuracağız. Karar sizin.
Ne kadar güvenli olduğunu da.
Ya da o paslı hurda yığınının içine gireceğiz.
Ya da normal bir el feneri kullanabilir
Acele et, yoksa otobüsü kaçıracaksın.
- Acele et. Aksi takdirde, öğle yemeği için geç kalacağız.
- Acele et. Öbür türlü öğle yemeğine geç kalacağız.
- Ya şimdi konuş, ya da ebediyen sus.
- Ya şimdi konuş, ya da sonsuza kadar sessizliğini koru.
Er ya da geç başın belaya girecek.
Bir film ya da bir şey görmeye gitmek ister misin?
- Bana bir ya da iki gün verin.
- Bana bir veya iki gün verin.
- Bana bir iki gün vakit ver.
- Bana bir iki gün ver.
- Bana bir iki gün verin.
- Çay mı yoksa kahve mi içmek istersin?
- Çay mı, yoksa kahve mi tercih edersiniz?
Şimdi git yoksa treni kaçıracaksın.
Kapa çeneni yoksa dışarıya atılacaksın.
Hiç erkek kardeşin veya kız kardeşin var mı?
Adımına dikkat et yoksa başın belaya girer.
- Elmalar kırmızı veya yeşildir.
- Elmalar yeşil ya da kırmızıdır.
Her erkeğin işi, ister edebi ya da müzik ya da bir resim ya da mimari ya da başka bir şey olsun, her zaman kendisinin bir portresidir.
Eninde sonunda Fransızcayı iyice öğrenecek.
Hiç erkek ya da kız kardeşim yok.
Er ya da geç polis sizi yakalayacak.
veya bir iki milyon dolarlık arabalar yapmak yerine
Ya yaşlılıktan ya da yaralandığı için ölmüştür.
Sanırım bu ufaklıkların üçü ya da dördü işimizi güzelce görür.
Ya da en iyi sığınağı yapabiliriz. Bir iglo!
Bunu yiyebilirim ya da... Yeri kazabilirim. Hemen şurayı.
Ya da... Şansımı denerim... Ve atlarım.
uzaylılardan veya uçan daireden bahsediyormuş gibi.
Dikenli ya da pürüzsüz görünebiliyorlar.
Çoğu zaman hızla uçuyor, sürünüyor ya da yüzüyor.
Artık beslenme veya avlanma yoktu.
Bir kişi ya erkektir ya da dişi.
Devlet Kapitalizmi, demokratik ya da otoriter olabilir.
Ne olursa olsun, o orada olacak.
Belki o İtalyan ya da İspanyol.
Küfretme yoksa ağzını sabunla yıkarım.
Çeneni kapat yoksa ben kapatacağım.
Eksfoliye kremler ölü ya da hasarlı cilt hücrelerini temizler.
Tom yaralı ya da ölü olabilir.
Muhtemelen polen veya toza alerjin var.
Bundan bir veya iki kez bahsettiğimi hatırlıyorum.
Hava nasıl olursa olsun, köpeğimi yürüyüşe götürürüm.
Kirazlar haziran ve temmuz ayında olgunlaşır.
Ya kullanıcı adın ya da şifren yanlış.
Facebook ya da Twitter üzerinde sarhoş fotoğrafları gönderme.
Gitmek zorundayım yoksa okula geç kalacağım.
Soğan çiğ ya da pişmiş yenilebilir.
Bu bir ya ya da konusu değil.
O İngilizce mi, Fransızca mı yoksa Almanca mı konuşuyor?
İstesekte istemesekte burada kalmak zorundayız.
Orangutanlar çoğu zaman palayla öldürülüyor veya benzinle yakılıyor.