Examples of using "Hylky" in a sentence and their turkish translations:
Hadi gidip şu enkazı bulalım!
Enkaz şu tarafta.
Ve enkaz oralarda bir yerde.
Umalım da enkaz ileride bir yerde olsun.
Enkaz hâlâ çok uzakta.
Paraşütü açtım, şimdi enkazı bulma vakti.
enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?
Ama uçak enkazı olup olmadığını söylemek zor.
Tamam, şimdi halatı alalım. Sonra şu şeyin yerini belirlemeye çalışacağız.
Birinci görevimiz enkazı bulmak ve kayıp kargoyu kurtarmak.
Yakınlardaki bir hastaneye hayat kurtarıcı panzehirler
Pilot paraşütle güvenli şekilde indi, ama enkaz hâlâ kayıp hâlde.
ama sanırım enkaz dört buçuk kilometre doğuda kalıyor.
Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.
Bu metal aradığımız enkaz olmadığına göre, yeni bir plan geliştirmeliyiz.
Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?