Translation of "Hylky" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Hylky" in a sentence and their turkish translations:

Mennään etsimään hylky!

Hadi gidip şu enkazı bulalım!

Hylky on tuollapäin.

Enkaz şu tarafta.

Hylky on siellä jossain.

Ve enkaz oralarda bir yerde.

Toivottavasti hylky on edessäpäin.

Umalım da enkaz ileride bir yerde olsun.

Hylky on edelleen kaukana.

Enkaz hâlâ çok uzakta.

Varjo on auki. Nyt etsitään hylky.

Paraşütü açtım, şimdi enkazı bulma vakti.

Tutkimaan, onko kimaltava metalli koneen hylky?

enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?

On vaikea sanoa, onko se koneen hylky.

Ama uçak enkazı olup olmadığını söylemek zor.

Vedetään köysi alas. Yritetään sitten etsiä hylky.

Tamam, şimdi halatı alalım. Sonra şu şeyin yerini belirlemeye çalışacağız.

Ensimmäinen tehtävä on löytää hylky ja palauttaa rahti.

Birinci görevimiz enkazı bulmak ve kayıp kargoyu kurtarmak.

Suoritin juuri tehtävän, jossa piti löytää tämä lentokoneen hylky -

Yakınlardaki bir hastaneye hayat kurtarıcı panzehirler

Pilotti hyppäsi laskuvarjolla, mutta koneen hylky on yhä kadoksissa.

Pilot paraşütle güvenli şekilde indi, ama enkaz hâlâ kayıp hâlde.

Mutta hylky on yhä noin viisi kilometriä itään päin.

ama sanırım enkaz dört buçuk kilometre doğuda kalıyor.

Mennään etsimään hylky. Me lennämme länteen eräiden maailman karuimpien maastojen yli.

Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.

Koska metalli ei ollut etsimämme hylky, meidän on laadittava uusi suunnitelma.

Bu metal aradığımız enkaz olmadığına göre, yeni bir plan geliştirmeliyiz.

Mikä on paras tapa laskeutua kanjoniin - tutkimaan, onko kimaltava metalli koneen hylky?

Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?