Translation of "Worms" in Turkish

- We should've brought more worms.
- We should have brought more worms.

Daha fazla solucan getirmeliydik.

I use worms as bait.

Olta yemi olarak solucan kullanıyorum.

Worms are sometimes beneficial to soil.

Kurtlar bazen toprağa yararlıdır.

How many worms did you find?

Kaç tane solucan buldun?

He opened a can of worms.

- İşi iyice içinden çıkılmaz hâle getirdi.
- Ortalığı daha da karıştırdı.

What kind of worms are there?

Ne tür solucanlar vardır?

The bird was looking for worms.

Kuş solucanları arıyordu.

Recently the number of worms increased.

Son zamanlarda solucanlar arttı.

Your dog has worms. Give him vitamins.

Köpeğinizin bağırsak kurtları var. Ona vitamin verin.

You've just opened a can of worms.

Az önce birçok soruna neden oldun.

Even worms are bought for medical research.

Solucanlar bile tıbbi araştırma için satın alındı.

Sami needs these worms for a school project.

Sami'nin bir okul projesi için bu solucanlara ihtiyacı var.

I really opened up a can of worms, didn't I?

Ben gerçekten bir kutu solucan açtım, değil mi?

Some birds eat seeds and fruits, others insects or worms.

Bazı kuşlar tohumları ve meyveleri, diğerleri ise böcekleri veya solucanları yerler.

Before he went fishing, he dug up some worms for bait.

O, balık tutmaya gitmeden önce, yem için yeri kazıp birkaç solucan çıkardı.

Nobody likes me; everybody hates me; I guess I'll go eat worms.

Kimse beni sevmez, herkes benden nefret eder. Tahmin ediyorum ki solucan yemeye gideceğim.

Given the right conditions, compost worms can reproduce at a phenomenal rate.

Doğru koşullar göz önüne alındığında, kompost solucanları olağanüstü bir hızla üretebilir.

Tom didn't want to eat the worms even though they were high in protein.

Tom yüksek proteinli olmalarına rağmen solucanları yemek istemiyordu.