Examples of using "Wig" in a sentence and their turkish translations:
O bir peruk takar.
Tom peruğunu çıkardı.
Bu bir peruk.
O bir peruk mu?
Peruğunu çıkar.
Tom bir peruk takıyor.
Tom bir peruk aldı.
Bir peruk takıyorum.
Tom peruğu denedi.
Tom bir peruk takıyor.
Peruğunu tekrar tak.
Tom şimdi bir peruk takıyor.
Tom Mary'nin peruğunu çıkardı.
Tom peruğunu çıkardı.
Tom peruğunu çıkardı.
O bir peruğa benziyor.
Peruğumu bana geri ver!
Ben peruk takmayacağım.
Ben peruk takmıyorum.
Şimdi peruk takıyorum.
Peruğumu çıkardım.
Peruğumu taktım.
- Tom bir peruk takıyordu.
- Tom peruk takıyordu.
- Tom perukluydu.
- Tom'un kafasında peruk vardı.
Sami bu peruğu sevmiyor.
Bir peruğa ihtiyacım olacak.
Tom yine peruğunu taktı.
Peruğun seni sağır yapar mı?
Tom siyah bir peruk taktı.
Tom peruk takıyor, değil mi?
Tom eskiden peruk takardı.
Tom'un peruk taktığını sanıyordum.
Tom'un peruk taktığından oldukça eminim.
Bu bir peruk mu yoksa bir postiş mi?
Peruk takmak istemiyorum.
Leyla yanlışlıkla peruğunu ateşe verdi.
Tom bir peruk takıyor, değil mi?
Peruk takmaya alışmak biraz zaman alacak.
Bu peruk, bu bıyık ve gözlükle kimse beni tanımaz.
Kadın elbisesi giyip peruk takmış bir adam o.
Politikacı ne peruk ne de takma diş taktığını iddia etti.
Bir peruk takmaya alışmak birkaç haftanı alacaktır.
Onun adı Geppetto'ydu fakat mahallenin çocuklarına göre tam sarı mısır renginde her zaman taktığı peruktan dolayı o, Palendina oldu.