Examples of using "Watches" in a sentence and their turkish translations:
Tom nadiren televizyon izler.
Kimse ona bakmıyor.
Tom, Mary'yi izler.
Tom sadece izler.
O, PBS izler.
Tom PBS izliyor.
O, PBS izliyor.
Mary PBS izliyor.
- Tom TV izliyor.
- Tom TV izler.
Tom neredeyse hiç TV izlemez.
Carol genellikle korku filmleri izler.
Tom çok fazla televizyon izliyor.
Saatlerimizi senkronize edelim.
Gözlemcileri kim gözlüyor?
Erkek kardeşim TV izler.
O bazen tv izler.
O sürekli olarak televizyon izliyor.
Tom nadiren televizyon izler.
Adam beni izliyor.
- Çoğu zaman televizyon izler.
- Sık sık televizyon izler.
- Kız kardeşim televizyon izliyor.
- Kız kardeşim televizyon izler.
Tom bazen televizyon izliyor.
Tom sık sık CNN izler.
Tom asla televizyon seyretmez.
Tom çok film seyreder.
Ted saatleri tamir etmede iyidir.
Tom saatleri onarmada iyidir.
Tom çok televizyon seyrediyor.
Akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
O her gün televizyon izler.
Tom çok fazla televizyon izliyor.
O, neredeyse hiç tv izlemez.
Sizin işiniz saat yapmaktır.
Küçük erkek kardeşim TV izler.
O, geceleyin televizyon izler.
O her gece televizyon izler.
Ders çalışmadan önce televizyon izler.
Saatleri seversin, değil mi?
Hobim, saat toplamaktır.
Carol genellikle korku filmlerini izler.
Mary her gece TV izlemektedir.
Tom neredeyse hiç TV izlemez.
Tom her gün TV izler.
O saatlere baktı.
Tom sık sık korku filmleri izler.
Tom her akşam TV izlemektedir.
Kaç tane saat kaldı?
Çocuk koyunlara göz kulak oluyor.
Tom sürekli TV izler.
Ted saatleri tamir etmede iyidir.
Tom kaç tane saat kaybetti?
Tom saatleri düzeltmekte iyidir.
Bugünlerde herkes gündelik olarak televizyon izler.
Birçok kişi hâlâ saat takıyor mu?
Kaç tane saatin vardı?
Hep TV izler.
Kol saatleri, duvar saatleri, dijital saatler, altın saatler, guguklu saatler, kuvars saatler, kronometreler, zamanlayıcı ve kule saatleri de dahil olmak üzere saatlerin birçok farklı türleri vardır.
Annem gece nadiren televizyon izler.
- Sovyet Rusya'sında, televizyon izleyiciyi izler!
- Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler!
Tom'un bu aralar ne izlediğini bilmiyorum.
- Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
- Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon seyreder.
Her akşam Tom akşam yemeğinden sonra TV izler.
Babam akşam yemeğinden sonra genellikle TV izler.
Onun erkek kardeşi her zaman televizyon izliyor.
Dörtten altıya kadar TV izler.
Tom akşam yemeği yerken çoğunlukla TV izler.
Akşam yemeği yerken genelde televizyon izler.
O, saatlerimizin aynı olduğunu düşündü,
Hem Tom hem de Mary kendi saatlerini kontrol ettiler.
Saatlerim nerede?
Tom her akşam 6 haberlerini izliyor.
Düşünüyorum ki melek beni koruyor.
Tom, antika saat koleksiyonu yapıyor.
Bazıları gelecek sene yeni saatler takıyor olacak.
Tom günde en az bir film izler.
Tom her akşam çocuklarla birlikte TV seyreder.
Şık saatler gittikçe daha popüler oluyor.
O, günde en az bir film izler.
- Zengin insanlar pahalı saatleriyle gösteriş yaparlar.
- Zengin insanlar pahalı saatleriyle hava atarlar.
Pahalı saatler hakkında bir şey bilmiyorum.
Tom akşam yemeği yerken genellikle CNN izler.
Tom günde yaklaşık üç saat televizyon izler.
Bu banka her zaman kendi çıkarlarını gözetir.
Batı, Ruanda'daki seçimleri şüpheyle izliyor.
Televizyon seyrederken bu koltukta oturur.
Allah'ın gözü küçük olanlar koruyor.
Tom televizyonda izlediği hakkında seçicidir.
Köpeğim yanıma oturuyor ve televizyon izliyor.
Tom genellikle akşam yemeğini yerken haberleri izler.
- Tom zombi filmlerini sever ve fırsat buldukça seyreder.
- Tom zombi filmlerini sever ve fırsat buldukça izler.
Korku filmlerini sever ve her fırsatta izler.
Kanarya adalarında tatildeyken sahte saatler almıştım.
Oynayan diğer çocukları seyreder ama asla kendisi katılmaz.
Odadaki herkes saatini aynı anda kontrol etti.