Examples of using "Unnoticed" in a sentence and their turkish translations:
- Tom fark edilmeden kaçtı.
- Tom fark edilmeden tüydü.
- Tom fark edilmeden sıvıştı.
- Mary fark edilmeden kaçtı.
- Mary fark edilmeden tüydü.
- Mary fark edilmeden sıvıştı.
- Mary fark edilmeden sıvışıp gitti.
Fark edilmeden sıvıştılar.
Tom fark edilmeden binaya girdi.
Sizin kurban fark edilmeden gitmeyecek.
Onların düğün günü fark edilmeden gitti.
Onların çabaları gözlerden kaçtı.
Onun iyi eserleri gözden kaçtı.
Bu coşkun enerji birinin gözüne takılıyor.
Tom fark edilmeden sınıfa daldı.
Tüm bu faaliyet de... ...gözlerden kaçmaz.
Böyle bir şey nasıl fark edilmemiş olabilir?
Yumuşak tabanları sayesinde altı tonluk bir erkek bile fark edilmeyebilir.
...ve yavrular diken üstündeyken... ...fark edilmeden aralarına sızmak zordur.
Bir kentte fark edilmeden geçebilirsin, ancak bir köyde bu mümkün değil.
Onun yokluğu toplantının sonuna kadar gözlerden kaçtı.