Examples of using "Toes" in a sentence and their turkish translations:
Ayaklarınıza dikkat edin.
Ayak parmaklarını oynatma.
Ayak parmaklarınızı oynatın.
Ayak parmaklarını kımıldattı.
Ayak parmaklarım dondu.
Ayak parmaklarım uyuşmuş.
Benim ayak parmakları donuyor.
Tom ayak baş parmaklarını kımıldattı.
Tom parmaklarını oynattı.
Ayak parmaklarında kal.
Bana ayak parmaklarını göster.
Ayak parmaklarınız donmuş.
Mary ayak parmaklarını kımıldattı.
Ayak parmaklarımı hissedemiyorum.
Hazır ol, Tom.
Senin ayak parmaklarını yalayabilir miyim?
Ayak parmaklarıma basmayın.
Ayak parmaklarım uyuşuyor.
Ayak parmaklarına dokunabilir misin?
Tom ayak parmaklarına dokunamaz.
Tom'un yaralı ayak parmakları kesildi.
Bir ayakta beş parmak vardır.
Parmaklarıma dokunamıyorum.
Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.
Dansçı ayak parmaklarının üzerinde döndü.
Bu sizi ayaklarınızın üzerinde tutar.
Tom ayak parmaklarına dokunmak için çabaladı.
Ayak parmaklarımdan üçü kesildi.
Herkesin yedi parmak ve üç ayak parmağı vardır.
- Dikkatli olmalısın.
- Tetikte olmalısın.
Tom eğildi ve ayak parmaklarına dokundu.
Tom öne doğru eğildi ve ayak parmaklarına dokundu.
Köpek "Onun ayak parmakları güzel kokuyor" diye düşündü.
Parmaklarımı ya da ayak parmaklarımı hissedemiyorum.
Birini rahatsız edecek şekilde davranmak istemiyorum.
Seni rahatsız etmek istemiyorum.
Doktor ayak parmaklarımı kıpırdatmamı istedi.
Birinin damarına basmak istemedim.
Mary ayak parmaklarını sıcak kuma gömdü.
Tom'un niyeti Mary'nin parmaklarına basmak değildi.
Tom'un ayak parmaklarına basmak istemiyorum.
Tom birçok ayak parmağına bastı.
Ayak parmaklarıyla anahtarlarını almaya çalıştı.
Ayak parmaklarımda hiç his yok.
Dizlerini bükmeden ayak parmaklarına dokunabilir misin?
Sol ayağımda sadece dört parmağım var.
Tom'un ayakkabıları o kadar dardı ki o parmaklarını kıpırdatamadı.
Mary ayakkabısını ayak parmaklarının ucunda sarkıttı.
Tom pantolonunu sıvadı ve ayak parmaklarını suya daldırdı.
Tom sadece ayak bileğini burkmadı. O, ayak parmaklarından üçünü kırdı.
Ayak parmaklarım üşüyor. Sanırım çoraplarımı giyeceğim.
Onun ayakkabıları o kadar eskiydi ki parmakları onlardan dışarı çıkıyordu.
Çocuk suyun soğuk olup olmadığını görmek için ayak parmaklarını okyanusa daldırdı.
Sen tamamen hareketsiz olmalısın ve parmak uçlarında yürümelisin. Bebek uyuyor.
Ben deneyimimden biliyorum; yalın ayak futbol oynamak kötü bir fikir. Kolayca kırık ayak parmaklarınla son verebilirsin.
Bütün bu yürüme ayaklarımın tabanlarını ve ayak parmaklarımı mahvediyor. Doğru ölçüde ayakkabılar alıp almadığımı merak ediyorum.