Translation of "Tires" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Tires" in a sentence and their turkish translations:

The tires squealed.

Lastikler cırladı.

Look at my tires.

Lastiklerime bak.

Tom checked his tires.

Tom lastiklerini kontrol etti.

Sami's tires were slashed.

Sami'nin lastikleri yarılmıştı.

- We are taking two spare tires.
- We're taking two spare tires.

İki yedek lastik alıyoruz.

I have to change tires.

Ben lastikleri değiştirmek zorundayım.

Fill the tires with air.

Lastikleri havayla doldur.

Did you slash Tom's tires?

Tom'un lastiklerini yardın mı?

This car needs new tires.

Bu arabanın yeni lastiklere ihtiyacı var.

Could you check the tires?

Lastikleri kontrol eder misin?

Tom's car has new tires.

Tom'un arabasının yeni lastikleri var.

Will you check the tires?

Lastikleri kontrol eder misin?

These are high quality tires.

Bunlar yüksek kaliteli lastikler.

I'll change your tires later.

- Lastiklerini daha sonra değiştireceğim.
- Daha sonra senin lastiklerini değiştireceğim.

Sami's tires were all slashed.

Sami'nin lastiklerinin hepsi yarılmıştı.

- The policemen fired at the car's tires.
- The policemen shot at the car's tires.

Polisler arabanın lastiklerine ateş ettiler.

The police shot Tom's tires out.

Polisler Tom'un lastiklerine ateş ettiler.

He put air in his tires.

Onun lastiklerine hava bastı.

I need to change my tires.

Lastiklerimi değiştirmem gerekiyor.

Tom put air in the tires.

Tom lastikleri şişirdi.

Check the pressure of the tires.

Lastiklerin basıncını kontrol edin.

Tom put air in his tires.

Tom lastiklerine hava koydu.

Tires are made from synthetic rubber.

Araba lastikleri sentetik kauçuktan yapılır.

Don't forget to check the tires.

Lastikleri kontrol etmeyi unutma.

Your tires are completely worn out.

Lastikleriniz tamamen yıpranmış.

This car's tires don't have enough air.

Bu arabanın lastiklerinin yeterli havası yok.

Replace the old tires with new ones.

Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.

They rotated the tires on my car.

Onlar arabamdaki lastiklerin yerini değiştirdiler.

- He gets tired easily.
- He tires easily.

O kolayca yorulur.

One of my bicycle tires is flat.

Bisikletimin lastiklerinden biri düz.

- Tom gets tired easily.
- Tom tires easily.

Tom kolayca yorulur.

I can't wait to get new tires.

Yeni lastikler almak için sabırsızlanıyorum.

You need to put air in your tires.

- Lastiklerine hava koyman gerek.
- Lastiklerini şişirmelisin.

- I need new tires.
- I need new tyres.

Yeni lastiklere ihtiyacım var.

The car's tires were caked with dried mud.

Arabanın lastikleri kuru çamurla kaplanmıştı.

Let me take a look at your tires.

Lastiklerine bir göz atayım.

I guess you don't need new tires yet.

Sanırım henüz yeni lastiklere ihtiyacın yok.

How old are the tires on your car?

Arabanızdaki lastikler kaç yaşında?

Tom had new tires put on his car.

Tom arabasına yeni lastikleri taktırdı.

I think one of my tires is flat.

Bence lastiklerimden biri patlak.

Tom let the air out of Mary's tires.

Tom, Mary'nin lastiklerini indirdi.

And the thing is, it tires you so fast.

Ve bu insanı çok hızlı yoruyor.

I've just had new tires put on my car.

Sadece arabama yeni lastikler taktırdım.

You need to buy new tires for your car.

Araban için yeni lastikler satın alman gerek.

Apparently, Tom's car needs a new set of tires.

Öyle görünüyor ki Tom'un arabasının yeni bir takım lastiğe ihtiyacı var.

One of your front tires looks a bit low.

Ön lastiklerinizden biri biraz düşük görünüyor.

How long does it usually take to rotate tires?

Lastikleri dönüşümlü olarak yer değiştirmek genellikle ne kadar sürer?

Both of the tires on my bicycle are flat.

Bisikletimdeki her iki lastik de patlak.

- The tires are very sticky.
- The tyres are very sticky.

Lastikler çok yapışkan.

Tom really needs to buy a new set of tires.

Tom'un gerçekten yeni bir lastik seti alması gerekiyor.

Tom really has to buy a new set of tires.

Tom gerçekten yeni bir lastik seti satın almak zorundadır

- Tom is checking his tires.
- Tom is checking his tyres.

Tom lastiklerini kontrol ediyor.

A black limo rounded the corner with a squeal of tires.

Siyah bir limuzin bir lastik gıcırtısıyla köşeyi döndü.

You might want to consider buying some new tires for your car.

Araban için bazı yeni lastikler almayı düşünmek isteyebilirsin.

According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.

İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.

I think it's about time you put new tires on your car.

Sanırım arabana yeni lastikler takmanın zamanı.

- Take a look at these tires.
- Take a look at these tyres.

Bu lastiklere bir göz atın.

- One of your tires is flat.
- One of your tyres is flat.

Tekerlerinden birinin havası inmiş.

Tires wear down because of friction between the rubber and the road surface.

Lastikler lastik ve yol yüzeyi arasındaki sürtünme nedeniyle yıpranır.

If your car doesn't have snow tires, you shouldn't drive on icy roads.

Arabanda kar lastikleri yoksa buzlu yollarda sürmemelisin.

In Quebec, autumn is the time to put snow tires onto the car.

Quebec'te sonbahar, kış lastiğine geçiş zamanıdır.

Tom gave me a nice set of aluminum wheels, but he kept the tires.

Tom bana güzel bir alimünyum jant seti verdi ama o lastikleri sakladı.

Sometimes Paris tires me, but often... Brussels bores me. So I live between the two.

Bazen Paris beni sıkıyor, ama sık sık ... Brüksel beni sıkıyor. Böylece ikisi arasında yaşıyorum.