Examples of using "Thread" in a sentence and their turkish translations:
Hangisi daha iyi, kırmızı iplik mi yoksa beyaz iplik mi?
Kırmızı iplik yok.
Bu iplik iyi değil.
İğne ve ipliğin var mı?
Senin işin bir pamuk ipliğine bağlı.
dikiş ipliği ile oluşturulduğunu görecek.
O bir iğne ve iplik ile dikiş diker.
Hayatı pamuk ipliğine asılı.
Senin için iğneye iplik geçireyim.
Bir iğne ve biraz ipliğin yok mu?
Bu konuya başladım.
Bana beyaz iplikli bir makara verin.
Bu iplik insan saçından daha incedir.
İpi etrafına dolayacağım. Şuradan geçirelim.
Paraşüt halatının içindeki iplerden
Hikayeyi sonuna kadar dinlemiş gibi görünüyor.
İğneye iplik geçiremediğim için dikiş dikmeyi sevmiyorum.
Senin için iğneye ipliği geçirmemi ister misin?
Babaannem bir iğne ve iplik almak için eğildi.
Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı.
Nakarat yok.
ve tamamı sökülür umuduyla çekmeye başladığım
Dikiş dikmekte çok iyisin.