Translation of "Tate" in Turkish

She is going to Mount Tate.

O Tate Dağına gidiyor.

I'd like to see Terry Tate.

Ben Terry Tate'i görmek istiyorum.

I'm Alan Tate, Terry Tate's son.

Ben Alan Tate, Terry Tate'nin oğlu.

And began my first letter to Terry Tate.

Ve Terry Tate'e benim ilk mektubum başladı.

Why? Because Terry Tate always replied promptly, that's why.

Niçin? Çünkü Terry Tate her zaman acilen cevap verdi, nedeni odur.

I soon came across a box labeled Terry Tate.

Kısa sürede Terry Tate etiketli bir kutuya rastladım.

Alan Tate and I looked at one another for a while.

Alan Tate ve ben bir süre birbirimize baktık.

This was the last conversation I had with my mother about Terry Tate.

Bu Terry Tate hakkında annemle yaptığım son konuşmaydı.