Examples of using "Stranger" in a sentence and their turkish translations:
Selamlar, yabancı.
- O yabancı kim?
- Bu yabancı kim?
- Kim o yabancı?
Ben burada bir yabancıyım.
Teşekkürler, kibar yabancı.
Dedim ki "Dinle yabancı"
Bir yabancıya asla güvenme.
- İrtibatı koparmayalım.
- Arayı soğutmayalım.
Tom bir yabancı değil.
Ben bir yabancıymışım gibi davran.
Daha tuhaf şeyler oldu.
Tom bir yabancı.
O yabancı kim?
Ben hâlâ burada bir yabancıyım.
Tam bir yabancıydı.
Bir yabancı benimle konuştu.
O tam olarak bir yabancı değildi.
Üzgünüm, burada bir yabancıyım.
Tom tam bir yabancı.
Tom mükemmel bir yabancı değildi.
Eh, tuhaf şeyler meydana geldi.
Yabancıya kuşkuyla baktı.
Ben kendim burada bir yabancıyım.
Yabancı bana doğru geldi.
Dün bir yabancı bana telefon etti.
Ben acıya yabancı değilim.
Cidden, bir yabancı olmayın.
Tom burada bir yabancıdır.
Gerçek kurgudan daha yabancıdır.
Tom tam olarak bir yabancı değildi.
Kendini özletme!
- Sami mükemmel bir yabancıydı.
- Sami tam bir yabancıydı.
- Buranın yabancısıyım.
- Buraların yabancısıyım.
- Ben buraya yabancıyım.
Onu hiç tanımıyorum.
Tom benim için tam bir yabancı.
Ben Boston'da bir yabancıydım.
Adam tam bir yabancıydı.
Köpek yabancıya havladı.
Köpek bir yabancının üzerine atladı.
O bana hiç yabancı değil.
O benim için bir yabancıdır.
Binaya bir yabancı girdi.
O bir yabancı ile konuşmaya başladı.
Bir yabancıya sarıldın mı hiç?
Bir yabancının dışarıda yürüdüğünü gördük.
O bana yabancı değil.
Buralarda bir yabancıyım.
Onu bir yabancı olarak görüyorum.
Bu çevreye oldukça yabancıyım.
Ben buraya oldukça yabancıyım.
- Şöhret Tom'a yabancı bir şey değil.
- Tom şöhrete alışıktır.
Yanni, suça yabancı değil.
Özür dilerim. Ben bu çevreye yabancıyım.
Yabancı konuşamayacak kadar çok şaşırmıştı.
O benim için tam bir yabancıdır.
O, benim için tamamen bir yabancıdır.
Bir yabancı beni kolumdan yakaladı.
Bir yabancının o eve girdiğini gördüm.
O, bana tamamen yabancı.
O, bana tamamen yabancıdır.
O, bana karşı tamamen yabancı.
Burada bir yabancı gibi davranıyor.
Tamamen yabancı biriyle akşam yemeği yedim.
Bir yabancının eve girdiğini gördük.
Tom yabancıya kim olduğunu sordu.
Tom bu kasabada bir yabancıdır.
Tom yabancıya adını söylemedi.
Tom yabancılara adını söylemezdi.
Tom benim için tam bir yabancı.
"Adımın önemi yok" diye cevap verdi yabancı.
Ancak, Hindistan politik olarak hep bir yabancı olmuştur.
Köylüler, yabancıya düşman gözüyle baktılar.
Toplantı odasında bir yabancı var.
Tom bir yabancıydı.
Yabancı beni yakındaki bir kafeye davet etti.
Kapıda duran bir yabancı gördüm.
- Otobüste bir yabancı benimle konuştu.
- Bir yabancı, otobüste benimle konuştu.
O şimdi bana tamamen yabancıdır.
Tom yabancıya onun adının ne olduğunu sordu.
Ben bir yabancıydım.
Yabancıya adının ne olduğunu sordum.
Yabancıya nereli olduğunu sordum.
Sami yabancı değil. O; aile.
Yabancıyla, ne yapacağımız hakkında konuşalım.
Bildiğim kadarıyla o tam bir yabancı.
Kalabalık otobüste bir yabancı benimle konuştu.