Examples of using "Straits" in a sentence and their turkish translations:
Bu sırada Memlük solu korkunç bir şekilde dar boğazdaydı
Endonezya'nın Lembeh Boğazı'ndan geçen gelgit suları
Geçitler yolcu gemisi için çok dardı.
Sen hiç Macellan Boğazından geçtin mi?
O çok sıkıntıdaydı ama mecbur olduğu işi isteyerek yaptı.
Messina boğazı civarlarında tespit edilip Siraküza donanması tarafından saldırıya uğradılar.
O parası için sevmediği bir adamla yaşamaya devam ederse, onun umudunu keseceği ve müthiş sıkıntıda olacağı gün gelecektir.