Examples of using "Steady" in a sentence and their turkish translations:
Bekle. Dikkat et.
Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün.
Bu köprü sağlam görünüyor.
Biz sürekli gidiyorduk.
Bu merdiveni sabit tutun.
Asla sürekli bir işim olmadı.
arz sabit olarak düşüşte.
Bu merdiven yeterince sağlam mı?
Tom sürekli ilerleme kaydetti.
Tom'un istikrarlı bir kız arkadaşı var.
Onun istikrarlı bir kız arkadaşı var.
Lütfen bu merdiveni sabit tut.
İstikrarlı ekonomik gelişme vardı.
İstikrarlı bir hızda sür.
İstikrarlı bir kız arkadaşım var.
Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün. Gerçekten dikkatli olmamız lazım.
Yavaş ve istikrarlı yarışı kazanır.
Benimle çıkmaya ne dersin?
İstikrarlı bir erkek arkadaşın var mı?
Tom'un istikrarlı bir kız arkadaşı yok.
Yavaş ama istikrarlı yarışı kazanır.
Yavaş ama istikrarlı ilerleme her zaman kazanır.
Sürekli çıktığın bir kız arkadaşın var mı?
Fadıl'ın hiç istikrarlı bir işi olmadı.
İstikrarlı bir iş bulmak zorundasın.
Tom'un, sürekliliği olan bir işe girmesi gerekir.
Nüfusta sürekli bir artış vardı.
Tom'un asla istikrarlı bir işi olmadı.
Tom'la sürekli gittiğini düşündüm.
Otobanda sabit bir hızda kaldı.
- Bu tablo, sabit değildir.
- Bu masa sallanıyor.
- Bu masa dengede durmuyor.
Kendinize kalıcı bir iş bulmanız gerek.
Üç yıldır onunla çıkıyorum.
Göçmenler sürekli bir akış içinde ülkeye giriş yaptılar.
Bu uzun ısrarlı bir çaba gerektirecek.
O sabit bir hızda tepeye yürüyordu.
En son ne zaman sürekli bir işin oldu?
Jack ve Betty bir aydır istikrarlı olarak gitmektedirler.
Tom altı aydır sadece Mary ile flört ediyor.
Süvari ve Velitelerin arkasında ağır yol alıyorlar ancak sağlam bir ilerleyiş gösteriyorlar.
Tom, Mary ile flört edecek.
Eğer senin düzenli desteğin olmasa, benim misyonum başarısızlıkla sonuçlanırdı.
. Bin dokuz yüz yetmiş bir yılının ikinci Aralık ayında
David'in hiç istikrarlı bir işi olmadı fakat her zaman geçimini sağlayabildi.
İhracaatlar güçlüyken, ithalatlar istikrarlı kalırken ülkenin ticaret dengesi geçen yıl gelişti.